Bir Ağacınız Var mı?
Güneşi saklayan nemli bulutlar, volta atıyor gökyüzünde. Kimisi ağır gelen yükünden dolayı garip kalmış tek başına, kimisi yükünü boşaltmış ardına bakmadan geri dönüyor seferinden. Tutunmak istiyorum bulutlara, nereye gittiğini bilmeden, alıp götürsün istiyorum
Suya doymuş bir toprağın kokusunu koklamak istiyorum, güneşlenmeye çıkmış serçe kuşlarının cıvıltısında gizli kalmış hicran makamında hüzzam nakarat olmak
Küçük bir kız çocuğunun yeni alınmış elbisesini giymesi gibi tomurcukları yeni patlamış dut ağacının ince çizgili gölgesinde uzanıp; insanın içini hafiften titreten bahar esintisinin kafiyesinde redif olmak istiyorum
Düşmeyi unutmuş son yapraklar bile düşüyor toprağa ve ecel hezeyanda. Çağlayan derelerin taşları yerinden oynatan suyunda el yıkar gibi...
Gözlerimin gördüğü bu güzel bahar sabahında garip gönlüm hangi iklimde acaba?
Kötü zamanın karalarını örtmek istiyorum üstüme, üşüyorum.
Yürüdüğüm yolların üzerinde kalabalık şehirlerde, uğradığım hanlarda ve konakladığım kervansaraylarda şen şakrak insanlar.
Ve bir tek ben garip kalmışım bulutlar gibi.
Ben de yağar mıyım? Mi sesinin sakladığı acem makamında bir toprağa
Bakışlarımın dilinde gamlı bir sessizliğin yarası var suskunum
Dut ağacının dalında tomurcuk gibi bir duanın, bir avuç gölgesine muhtaç
Duy sesimi ömrüm!
Bu baharda, hayatın karşıma çıkardığı zor yokuşları tırmanırken çoğunu tükettiğim tırnaklarımla kaza kaza bir çukur açtım umut bahçemde ve duamın adına bir ağaç diktim.
Umut bahçemdeki dikili duam! Sabırla tükenmeden senin için varım
Gün gelir yeşerirsen;
Bulutları tutup getireceğim, yağmur olacaklar
Esen yel, kadife olacak, incinmesin diye yapraklarına
Ve bülbüller kıskanacak dalına konan serçeleri
Günün Sözü;
Ruhunuz yorulduğunda, gölgesinde dinlenmesi için umut bahçenizde mutlaka dikili bir ağacınız olmalı.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.