Uzm. Dr. Cengiz İşbilen, “Akupunktur adı verilen tedavi yöntemi 4 bin 500 yıl önce Çin’de geliştirilen bir uygulamadır. Günümüzde tıbbi tedavi yöntemlerine ek olarak kullanılan tamamlayıcı tıp uygulaması olarak bilinen tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Akupunktur Latince kökenli bir kelime olup, iğne anlamına gelen “acus” ile batırmak anlamındaki “punctio” kelimelerinin bir araya getirilmesiyle oluşmuştur” dedi.
 

Uzm. Dr. Cengiz İşbilen, “Akupunktur ile tedavide hastanın cildine çok sayıda noktaya, çok ince çelik iğneler sokulur. İğneler vücudumuzdaki meridyen adı verilen kanallardan geçtiğine inanılan ve qi olarak adlandırılan enerji akışını dengelemektedir. Bu durum vücudun hastalıklarla savaşmak için doğal kimyasalları serbest bırakmasına imkan sağlar. Bu kimyasallar serotonin ve endorfinlerdir. Beyinde pozitif ruh hali sağlayan ve ağrıya karşı etkili maddelerdir bunlar. Akupunktur tedavisinden sonra birey kendini enerjik ve rahat hissetmektedir. Detaylı muayene sonrasında saptanan hastalığa veya rahatsızlığa göre uygun nokta kombinasyonları belirlenir. Akupunktur noktaları ciltte değişik bölgelerde, derinin 2 mm ila 4 cm’e kadar değişen derinliklerde bulunur. Akupunktur tedavisinde kullanılan iğneler steril, tek kullanımlık ve insan saçı kalınlığındadır. İğneler ciltte, noktaya ve hastalığa göre değişen derinliklere batırılır. İğneler yaklaşık 20 ile 60 dakika arasında bekletilmektedir. Akupunktur iğneleri, ağrının olduğu bölgeye yerleştirildiği zaman hissedilmez, çünkü iğneler nazikçe batırılmaktadır. Bir iğne istenilen derinliğe ulaştığında, hafif ağrı, karıncalanma ve sıcaklık hissedilebilmektedir. Çoğu zaman ağrı veya rahatsızlık hissi sadece birkaç saniye sürmektedir” şeklinde konuştu.

Medical Point Gaziantep Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzm. Dr. Cengiz İşbilen, Akupunkturun ülkemizde sadece sertifikalı doktorlar tarafından ve Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat alınmış merkezlerde uygulanabildiği konusunda da hastaları uyardı.