GENÇLİK VE GÜZELLİK TUTKUSU MENOPOZU ZORLAŞTIRIYOR

GENÇLİK VE GÜZELLİK TUTKUSU MENOPOZU ZORLAŞTIRIYOR

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Yunus Emre Evlice, geleneksel kültürlerde yaşı ilerleyen ve olgunlaşan kadının aile ve toplum içindeki konumunun giderek güçlendiğini ancak, çağdaş-küreselleşmiş tüketim

 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Yunus Emre Evlice, geleneksel kültürlerde yaşı ilerleyen ve olgunlaşan kadının aile ve toplum içindeki konumunun giderek güçlendiğini ancak, çağdaş-küreselleşmiş tüketim toplumlarında gençlik ve güzelliğe aşırı önem verilmesinin, menopoz dönemini kadınlar için zorlaştırdığını bildirdi. Prof. Dr. Yunus Emre Evlice, menopoz döneminde ortaya çıkan biyolojik değişiklikler sonucunda doğurganlık ve bir anlamda da gençliğin sona erdiğini belirterek, toplumun yaşlanan kadına bakışı ve bireyin menopoza yüklediği anlamla ilişkili olarak, bu dönemin oldukça farklı biçimlerde yaşanabildiğini söyledi. BİREYE GÖRE DEĞİŞKENLİK Menopozun bireyin kişilik yapısına, eğitim düzeyine, sürdüğü yaşam biçimine, anne olup olmamasına ve geleceğe dönük tasarılarına göre değişebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Evlice, "Geleneksel kültürlerde yaşı ilerleyen ve olgunlaşan kadının aile ve toplum içindeki konumu giderek güçlenirken; çağdaş-küreselleşmiş, tüketim toplumlarında gençlik ve güzelliğe aşırı önem verilmesi, menopoz dönemini kadınlar için zorlaştırmaktadır. Bireyin aile yapısı, eşiyle ve çocuklarıyla ilişkileri, toplumsal etkinliklere katılımı ve gelecekle ilgili beklentilerinin yanı sıra toplumun menopoza bakış açısının, ruh sağlığı üzerindeki etkileri, bu dönemde ortaya çıkan biyolojik değişikliklerden daha önemlidir. Gerçekten de, yaşlı kadınların toplum içindeki saygınlığının arttığı geleneksel toplumlarda, menopozla ilişkili ruhsal sorunlar daha az görülmektedir" dedi. DOĞAL-CERRAHİ MENOPOZ Doğal menopozun çoğunun kadının hazırlıklı ve beklediği bir dönem olduğunu kaydeden Prof. Dr. Evlice, oysa erken yaşlarda ve beklenmedik bir zamanda gündeme gelen cerrahi menopozda; doğurganlığın yitirilmesinin yanı sıra bedensel sağlığın da bozulmuş olmasının menopozla ilişkili sorunları daha da ağırlaştırabildiğine dikkat çekti. Cerrahi menopozun depresyon için bir risk faktörü olduğunu bildiren çalışmalar bulunduğunu ancak menopozun tek başına bir psikiyatrik hastalık nedeni olduğu söylenemeyeceğine işaret eden Prof. Dr. Evlice, cerrahi menopozda ortaya çıkan ruhsal sorunların daha çok ameliyat öncesi dönemde yaşanan psikopatolojiye bağlı olduğunu söyledi. RUHSAL SORUNLAR Menopoz öncesini ve sonrasını da içine alan perimenopoz döneminin 45- 55 yaşları arasını kapsadığın ve genellikle 4-5 yıl sürdüğünü belirten Prof. Dr. Evlice, kadınlar menopozun fiziksel belirtilerine daha dayanıklı oldukları için, menopoz kliniklerine başvuruların çoğunluğunu duygu durum bozuklukları oluşturduğunu kaydetti. Bu dönemde uykusuzluk, gerginlik, duygu durum değişkenliği, konsantrasyon güçlüğü ve depresyon gibi sorunlar ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr. Evlice, "Özellikle yaşamından hoşnut olmayan, yeterince başarı ve mutluluğu tadamamış bireylerde, menopoz dönemi daha sorunlu yaşanmaktadır. Yaşamını boşa harcadığını ve fırsatları kaçırdığını düşünmeye başlayan kişide kimi zaman kendini ya da yakınlarını suçlama eğilimleri belirebilir" diye konuştu. Menopoza yönelik bir başka tutumun ise menopozun kabul edilmeyerek, kendinden hayli genç kişilerle duygusal ya da cinsel ilişkilere girme gibi çizgi dışı davranışlarla kendini gösterebileceğine işaret eden Prof. Dr. Evlice, bazı kadınlarda ise yaşam boyu çözemedikleri iç çatışmalarını ve ruhsal sorunlarını menopoza bağlama eğilimi görülebildiğini kaydetti.

  • 7.4.2002 09:44

KAYNAK : Haber Vitrini

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.