Münih Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Hititoloji ve Eski Anadolu Dilleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ünal, Hitit uygarlığının dünya tıp bilimine hiçbir katkıda bulunmadığını söyledi. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Mithat Özsan Amfisi'nde düzenlenen "Büyüden Tedaviye, Şifalı Otlardan İlaçlara Hitit Tıbbı ve Kizzuwatna" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Ahmet Ünal, yapılan araştırmalar neticesinde bağımsız bir Hitit tıbbının olmadığını söyledi. Hititler'in Mezopotamya ve Mısır tıbbını olduğu gibi taklit ettiğini belirten Prof. Ünal, "Arkeolojik buluntulardan konunun tabiatı gereği yardım ummak boşunadır. Keza şimdiye dek ne bir tıp aleti, ne de bir cerrahi bıçağı, ne bir ameliyat maması, ne de ilaç kalıntıları ele geçmiştir. Böylece Hititler'in dünya tıp bilimine hiçbir katkıda bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Yani Hititler'de, ne popüler dergi, gazete ve kitaplarda okuduğumuz beyin ameliyatı, ne diş dolgusu, ne de kalp ameliyatı vardı. Hititler'in tıp sahasındaki bu geri kalmışlığı, aslında Anadolu'nun derin ve köklü tıp bilgisi birikimine ve şifalı otlardaki zenginliğine taban tabana zıttır" dedi. Eski Anadolu-Hitit büyücülüğünün etnolojik yönden büyük bir önemi bulunduğunu ifade eden Prof. Ünal, şöyle devam etti: "Çünkü büyü metinleri tek bir kavmin değil, Eski Taş Devri'nden beri birikmiş tüm eski Anadolu kavimlerinin inançlarını bize yansıtan ve aktaran çok değerli bir etnolojik derleme niteliğini taşır. Anadolu'ya geldiklerinde büyüyle ilgili hemen hiçbir ön bilgileri olmayan, fakat yerli insanların kültürel etki alanı içine girdikten sonra Hititler, böyle batıl inançlara özel bir ilgi göstermeye başladılar."

• 13.3.2002 18:11

Kaynak: Haber Vitrini