
KÖMÜR OCAĞINDA BAYRAM...
Zonguldak merkeze bağlı Gelik beldesinde yaşayan, yaşları dokuz ile 16 arasında değişen onlarca çocuk, ekmek parası uğruna ölümü göze alarak yerin yüzlerce metre altındaki kaçak kömür ocaklarında çalışıyor.
Zonguldak merkeze bağlı Gelik beldesinde yaşayan, yaşları dokuz ile 16 arasında değişen onlarca çocuk, ekmek parası uğruna ölümü göze alarak yerin yüzlerce metre altındaki kaçak kömür ocaklarında çalışıyor. Çocuk yaşta ocakla tanışan Tuncay Caymaz, "Korkmuyoruz, çünkü başka çaremiz yok. 23 Nisan'ın da bizim için pek bir önemi yok" derken, baba Bekir Caymaz ise çaresizliğini "Bugüne kadar yedi kez, kaçak ocak açmaktan cezaevine girdim. Bu insanların çocuklarıyla birlikte çalışmaktan başka çaresi yok" diyerek dile getiriyor. Okuldan ocağa Gelik beldesine bağlı Esen ve Ayiçi mahallelerinde yaşayan onlarca çocuk, hayatını, aile bütçesine katkı için yetişkinlerin bile giremediği kaçak kömür ocaklarında geçiriyor. Çocuklar, ya ailelerinin açtığı kaçak ocaklarda ya da başkalarına ait ocaklarda 2-3 milyon lira gündelik karşılığı çalışıyor. Maden ocağında çalışmak için okullarını bırakmak zorunda kalan kömürcü çocukların bahtı da, yüzleri gibi kömür karası. Beldede kömür dışında hiçbir ekonomik kaynak yok, halkın yüzde 95'i geçimini kömürden sağlıyor. Bölge insanı maden ocaklarında, sosyal güvence ve iş güvenliği olmaksızın, kaçak olarak çalışıyor. Bu olumsuz tablodan en çok etkilenen ise çocuklar. Çünkü Gelik'te çocuklar okul sıralarından çıkıp maden ocaklarına giriyor. Kız çocuklar da madende Gelik 100'üncü Yıl İlköğretim Okulu öğrencilerinin birçoğu, maden ocaklarında çalışmak zorunda kaldığı için ya okulu bırakıyor ya da devamsızlıktan sınıfta kalıyor. Erkek çocuğu olmayan babalar ise kız çocukları ya da eşleriyle birlikte ocağa iniyor. Yaşıtları 23 Nisan'da stadyumlara koşarken, onlar her bayram olduğu gibi bu bayramda da sabahın erken saatlerinde maden ocağının yolunu tutacak. Mesai sekiz saat Daha çocuk yaşta maden ocağıyla tanışan Tuncay Caymaz, başında koruyucu bareti bile olmadan girdiği ocakta, gün ışığını görmeden sekiz saat çalışıyor. Bugüne kadar defalarca iş kazası atlatan Caymaz, "Korkmuyoruz. Artık alıştık. Çünkü başka çaremiz yok. Evimize ekmek götürebilmek için çalışmak zorundayız. 23 Nisan'ın bizim için pek bir önemi yok. Biz gezmeyi oynamayı çoktan unuttuk" diyor. '7 kez cezaevine girdim' 40 yaşındaki madenci baba Bekir Caymaz ise, ekonomik imkânsızlıklar nedeniyle çocuklarıyla çalışmak zorunda olduğunu söylüyor. Devletin kendilerine sahip çıkmadığını, bu nedenle ölümü göze alarak ailece ocağa girdiklerini ifade eden baba Caymaz şöyle devam ediyor: "Bugüne kadar yedi kez, kaçak kömür ocağı açmaktan dolayı yakalanarak cezaevine girdim. Burada yaşayan insanların çocuklarıyla birlikte çalışmaktan başka çaresi yok. İşçi çalıştırsak, açlıktan nefesimiz kokar. Zaten zar zor çıkardığımız bir ton kömürü ancak 30 milyon liradan satabiliyoruz."(Radikal)
- 23.4.2002 08:31
Kaynak: Haber Vitrini
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.