KAYNAK : Hürriyet National Journal Dergisi,

‘‘Laik-domokratik İslam ülkesi Türkiye’’yi kapak yaptı ve 7 sayfa ayırdı. Dergi, İran ve Suudi Arabistan'ın yaymaya çalıştığı İslam teokrasisine karşı alternatif olarak gösterdiği Türkiye için şu yorumu yaptı: ‘‘Usame bin Ladin'in kıyamet vizyonu olan laik Batı ile Müslüman Doğu arasındaki medeniyetler çatışmasının geçmişte kalıp kalmayacağını belirleyebilir.’’ Amerikan ‘‘National Journal’’ Dergisi Türkiye'nin İslam ülkesi olarak laik-demokratik modelini kapak konusu yaptı. Dergi, Türkiye'nin uzun vadedeki en önemli rolünün, Batı karşıtı İran ve Suudi Arabistan'ın aktif biçimde yaymaya çalıştığı İslam teokrasisine karşı alternatif bir model olarak sergileyeceği başarı olacağını vurguladı. Ön kapağında, ‘‘Müslüman bir ülke İslami köklerini terk etmeden laik-demokrasiyi kucaklayabilir mi? Türkiye'nin deneyimi, bu dengeleme eyleminin, güç olsa da mümkün olduğunu gösteriyor’’ ibaresini kullanan dergi, ‘‘İslam'ın geleceğine ilişkin bu mücadele, Usame Bin Ladin'in kıyamet vizyonunu oluşturan, laik-demokrat Batı ile Müslüman Doğu arasındaki bir medeniyetler çatışmasının geçmişte kalıp kalmayacağını belirleyebilir’’ yorumunu yaptı. TSK'NIN ROLÜ National Journal'da yer alan yedi sayfalık yazıda, Ankara'dan bazı görüntüler sunularak, Türkiye'nin kendine özgü karakterinin Doğu gelenekselliği ile Batı modernitesini birarada sunması olduğu belirtildi. ‘‘Bir kontrastlar ülkesi’’ olan laik-demokratik Türkiye'nin, bölgede büyüyen bir güç olmasına rağmen, kendi içinde korkularının bulunduğu da ifade edilen yazıda, yazar James Kitfield, TSK'nın toplumda en saygın kurumlardan biri olduğunu ve halkın da çok yaygın olarak, Türk Ordusu'nu ‘‘ilerlemenin gücü’’ olarak algıladığını belirtti. ANLAYALIM Kitfield, 15 yıl süren savaşta, PKK teröristlerinin 30 bin yurttaşı katlettiğini, buna rağmen, ABD'nin 11 Eylül sonrasında tüm dünyadan gördüğü sempatiyi Türkiye'nin göremediğini kaydetti, aksine bu savaşı sürdürürken insan hakları ihlalleri nedeniyle sertçe eleştirildiğini ifade etti. Dergide, Batı ile Doğu, Kuzey ile Güney, liberalizm ile geleneksellik arasındaki geçiş yolu olan Türkiye'nin İslam ile deneyinin iyi anlaşılmasının, Başkan Bush'un ilan ettiği ‘21. yüzyılın ilk savaşı’nın uzun vadedeki zaferi için kilit önem taşıyabileceği ifade edildi. Türkiye'nin oynayacağı en önemli rol olarak, İran ve Suudi Arabistan'ın aktif olarak dünyaya yaymaya çalıştığı köktendinci İslam teokrasisine karşı alternatif olmasını ve bundaki başarısını gösteren National Journal, ‘‘İslam'ın geleceğiyle ilgili bu mücadelenin sonucu, Usame Bin Ladin'in kıyamet vizyonu olan laik Batı ile Müslüman Doğu arasındaki medeniyetler çatışmasının geçmişte kalıp kalmayacağını belirleyebilir’’ yorumunu yaptı. ATATÜRK ÖRNEK Yazıda ayrıca Ankara'da görev yapan bir Batılı diplomatın şu görüşleri aktarıldı: ‘‘Ortaasya'da ve bölgede rekabet halindeki Türk ve İran modellerine otel lobilerinde bile rastlayabilirsiniz. Türkler gelişmeden söz ederken, İranlılar cami inşa etmekten söz ederler. Biz de, Türk modelini, Müslüman toplumların çağdaş demokratik sistem ile uzlaşamayacağı yolundaki görüşlere karşı argüman olarak kullanırız.’’ 11 Eylül'den sonra, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in bir konuşmasından da alıntılar yapan dergi, ‘‘Müşerref, gençken çok iyi özümsediği Kemal Atatürk'ten örnekler sunuyordu’’ denildi. Türk yetkilileri, gazeteciler ve diplomatlarla da konuşan Kinfield, yazısında, Türkiye'nin AB ile ilişkileri, bölücü terörizmle savaş ve ekonomik krizin ardından son bir yıldır uygulamaya konulan reformlara ve TSK'nın toplumdaki yerine de geniş yer ayırdı. AB KAÇIRMASIN AB'nin Türkiye'yi tam üye olarak kabul etmesi ve kapılarını Müslüman Türkiye'ye açmasının, Atatürk'ün 80 yıl önce verdiği kararların tescili olacağını yazan Kinfield, aksi takdirde, AB'nin tarihi bir fırsatı harcayarak potansiyel trajik sonuçlara yol açabileceğine yer verdi. James Kinfield, yazısını, bir uzmanın ‘‘Eğer, laik İslam ülkesi olarak Türkiye başarılı olamazsa, kim olabilir?’’ ifadeleriyle bitirdi.

• 4.3.2002 11:33

 KAYNAK : Haber Vitrini