
TÜRKİYE'DE VE DÜNYADA İDAM GERÇEĞİ...
Yasayla belirlenmiş durumlarda uygulanan ve mahkumun hayatına son veren idam cezası, 75 ülkede tümüyle yasak. 14 ülkede yalnızca savaş gibi özel durumlarda uygulanan ceza
Yasayla belirlenmiş durumlarda uygulanan ve mahkumun hayatına son veren idam cezası, 75 ülkede tümüyle yasak. 14 ülkede yalnızca savaş gibi özel durumlarda uygulanan ceza, 86 ülkede ise halen uygulanıyor. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 20 ülke ise, yasalarında herhangi bir engelleme olmamasına rağmen, 10 veya daha fazla yıldır ölüm cezasını uygulamıyor. İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 19. yüzyıldan önce, ölüm cezası verilen suçların listesi ve kapsamı bütün dünyada oldukça genişti. Tarih boyunca çeşitlilik gösteren cezanın uygulanma biçimleri de farklıydı. Günümüzde de sürdürülen en yaygın yöntem, asarak öldürmekti. İngiltere'de uygulanmış eski bir infaz biçimi de bağırsak çıkararak ve gövdeyi dörde bölerek idamdı. Vatana ihanet suçu için öngörülen bu yöntem 1870'e kadar uygulandı. İDAMIN 7 ÇEŞİDİ Günümüzde halen 7 çeşit idam cezası uygulaması var. Bu yöntemler ve uygulandıkları ülkeler şu şekilde sıralanabilir: - Kurşuna dizme: 73 ülke (45 ülkede tek yöntem). Yöntemi kullanan ülkelerden bazıları Afganistan (Taliban dönemi), Çin, İran, Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD. - Asarak öldürme: 58 ülke (33 ülkede tek yöntem). - Taşlama: 6 ülke (Suudi Arabistan, Afganistan (Taliban dönemi), İran, Pakistan, Sudan ve Birleşik Arap Emirlikleri) - Öldürücü iğne: 5 ülke (2 ülkede tek yöntem). (Çin, Guatemala, Filipinler, Tayvan ve ABD) - Kafa kesme: 3 ülke (Suudi Arabistan, Kongo ve Birleşik Arap Emirlikleri) - Elektrikli sandalye: 1 ülke (ABD) - Öldürücü gaz: 1 ülke (ABD) İDAM CEZASINDA REFORM HAREKETLERİ Ölümle cezalandırılan suçların sayı ve türlerini sınırlama çabaları 18. yüzyılda başladı. Montesquieu, Voltaire ve Cesare Beccaria gibi düşünürlerin yazıları, bu alandaki reform çabalarına büyük ivme kazandırdı. Demokrasi ve insan hakları hareketlerinin giderek güçlenmesiyle, 20. yüzyılda başta Avrupadakiler (sosyalist rejimler dışında) olmak üzere birçok devlet, savaş hali ve vatana ihanet gibi suçlar dışında ölüm cezasını kaldırdı. Bazı ülkelerde de ölüm cezası yasalardan çıkarılmamakla birlikte, hiç uygulanmayan bir müeyyide durumuna geldi. ABD Yüksek Mahkemesi, 1972'de, bazı eyaletlerde yürürlükte olan ölüm cezası hükümlerinin anayasaya aykırı olduğunu belirlemekle birlikte, bir başka kararla, ölüm cezasının ilke olarak anayasaya ters düşmediği, ama cezayı gerektiren suç ve şartların yasada açıkça gösterilmiş olması gerektiği düşüncesini benimsedi. Daha sonra bazı eyaletler, bu düşünce doğrultusunda yasa değişikliğine gitti. ÖLÜM CEZASINI 'ASKIYA ALAN' ÜLKELER Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre, günümüzde idam cezası 75 ülkede tümüyle yasak. 14 ülkede yalnızca savaş gibi özel durumlarda uygulanan ceza, 86 ülkede ise halen uygulanıyor. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 20 ülke ise, yasalarında herhangi bir engelleme olmamasına rağmen 10 veya daha fazla yıldır ölüm cezasını uygulamıyor. Sonuç olarak bugün toplam 109 ülke, bir diğer deyişle dünya ülkelerinin yarıdan fazlası, idam cezasını yasalarında veya pratikte bırakmış durumda. 1990 yılından bu yana 30 ülke, tüm suçlar için ölüm cezasını kaldırdı. Bunlar arasında Angola, Güney Afrika Cumhuriyeti, Mozambik gibi Afrika ülkeleri, Kanada ve Paraguay gibi Amerika ülkeleri, Hong Kong, Nepal, Azerbaycan ve Türkmenistan gibi Asya ülkeleri, Bulgaristan, Estonya, Hırvatistan, Polonya ve Ukrayna gibi Avrupa ülkeleri yer alıyor. Günümüzde yalnızca Çin, İran, Suudi Arabistan ve Kongo'da, ABD'den daha fazla idam cezası uygulanıyor. Avrupa Topluluğu İnsan Hakları Bildirgesi, bu topluluğa üye ülkelerin topraklarında bulunan bir zanlının, idam cezası olan bir ülkeye iade edilmesini önlüyor. İDAMDA FARKLI GÖRÜŞ Gerek tarihte, gerek günümüzde ölüm cezasının lehinde ve aleyhinde tezler savunuldu. Ölüm cezasından yana olanlar, bu cezanın insanları suç işlemekten caydırdığına inanıyor. Bu doğrultuda ömür boyu hapis cezasının aynı ölçüde caydırıcı olmadığı, sakıncalı katillerin hapishane görevlileriyle diğer hükümlü veya tutukluların hayatını tehlikeye sokacakları, dahası kaçma, bağışlanma ya da şartlı salıverilme durumlarında tehlikeyi bütün topluma yayacakları gibi gerekçeler ileri sürülüyor. Ölüm cezasına karşı olanlar ise bunun insan haklarına, özellikle yaşama hakkı ile insan onurunun saygınlığı ilkesine aykırı olduğunu, cezalandırmanın amacı olan "ıslah etme" düşüncesine ters düştüğünü, devletin tasarlayarak şiddet uygulaması anlamına geldiğini, caydırıcılık veya toplumu koruma açısından yararlı sonuçlar vermediğini, adli hatalar yüzünden bazen suçsuz insanların da hayatını kaybettiklerini ve bu durumun düzeltilmesine imkan bulunmadığını, ölüm cezasının genellikle avukat tutamayan yoksullara uygulandığını öne sürüyor.
- 7.4.2002 09:58
KAYNAK : Haber Vitrini
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.