YENİ TATİL MEKANI: MAĞARA TURİZMİ

YENİ TATİL MEKANI: MAĞARA TURİZMİ

Antalya yöresi, alternatif turizm etkinlikleri yönünden atılım içinde. Türkiye'nin mağara oluşumu yönünden en zengin ili olan Antalya'da, değişik bir tatil özlemi içinde olanlara geniş bir tur olanağı sunuluyor

 Antalya yöresi, alternatif turizm etkinlikleri yönünden atılım içinde. Türkiye'nin mağara oluşumu yönünden en zengin ili olan Antalya'da, değişik bir tatil özlemi içinde olanlara geniş bir tur olanağı sunuluyor. Turizm Bakanlığı'nın konuyla ilgili verilerine göre, Antalya ve ilçelerinde şimdiye kadar yaklaşık 500 mağara bulundu. Antalya, bu özelliği ile Türkiye'nin mağara oluşumu yönünden en zengin ili durumuna geldi. Alanya'daki Damlataş mağarası, uzun yıllardır astım hastalarına şifa dağıtırken, Karain, Altınbeşik, Kocain ve Dim mağaraları ile Mavi Mağara da turizme kazandırıldı. Bu mağaralar, alternatif turizm etkinlikleri gerçekleştiren seyahat acentelerinin tur programlarının önemli bir parçası haline geldi. İbradı ilçesine bağlı Ürünlü köyüne 5 kilometre uzaklıktaki Altınbeşik Mağarası, mağara araştırmacıları tarafından da dünyanın en ilginç mağaraları arasında sayılıyor. Altınbeşik'i gezmek için doğa sevgisinin yanı sıra ''cesaret'' de gerekiyor. Çünkü, dev boyutlardaki sarkıt ve dikitlerin olduğu bu mağarada, yeraltı gölleri de heyecanlı bir yolculuğun parçaları. Antalya kıyılarından doğuya doğru gidildiğinde, Anamur ve Silifke, Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde uygulanacak ''Mağara Turizmi'' etkinlikleri açısından zincirin önemli halkalarını oluşturuyor. Hıristiyan ve Müslümanlarca kutsal sayılan Ashabı Kehf Mağarası, Türkiye'nin kendi alanındaki en büyük jeolojik oluşumu olan Çukurpınar Mağarası, Silifke'deki Cennet ve Cehennem mağaraları ile turizmcilerin ''Dünyanın 8. Harikası'' diye tanıttıkları Ballıca Mağarası, irili ufaklı yüzlerce mağaranın en çok bilinenleri. BİR TEK MAĞARA, 80 BİN TURİST ÇEKİYOR Alanya'nın Kestel beldesi yakınlarında olan ve 3 yıl önce turizme kazandırılan Dim Mağarası, yörede ''Mağara Turizmi'' etkinliklerinin öncülüğünü yapıyor. Mağara, Türkiye'nin ilk özel mağara işletmesi özelliğini de taşıyor. Dim Mağarası'nın işletmeciliğini yapan Mağtur A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Jeomorfolog Dr. Nuri Güldalı, mağarayı 2000 yılında 80 binin üzerinde yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini belirterek, bu sayıyı bu yıl ikiye katlamayı hedeflediklerini söyledi. Dim Mağarası'nda çevre düzenlemesi yapıldığını, mağaranın yanındaki restoran ve otoparkın genişletildiğini, mağara içi ışıklandırmanın elden geçirildiğini anlatan Güldalı, ''367 metre uzunluğundaki Dim Mağarası, yaz-kış değişmeyen 18 derecelik ısısı ve çevre güzellikleri ile doğa tutkunu yabancı turistlerin gözdesi haline geldi'' dedi. Güldalı, Dim Mağarası'nın artık uluslararası turizm fuarlarında da afiş ve broşürlerle tanıtıldığını belirtti. Türkiye'de ''Mağara Turizmi''nin gelişmesinin önünde hiçbir engel bulunmadığını anlatan Güldalı, şöyle devam etti: ''Tek eksiğimiz, mağara bilincinin eksikliğidir. Ülkemiz, mağaralar açısından dünyanın en zengin ülkesi. MTA'da yıllarca mağara araştırmacılığı yaptım ve gördüm ki, ülkemizdeki kadar çok sayıda ve doğal güzelliğe sahip mağaralar dünyanın başka bir ülkesinde yok. Yerel yönetimlere bu konuda büyük görev düşüyor. Kendi yörelerindeki mağaraların turizme kazandırılmasında öncülük yapmak zorundalar.''

  • 16.3.2002 12:24

Kaynak: Haber Vitrini

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.