25 Aralık 1921 tarihinde, ordumuzun düşman işgalindeki Gaziantep'e girmesi, tarih sayfalarında kentimiz için yeni bir dönemin başlamasına vesile olmuştur. 

Gaziantep savunması, bir şehir halkının 99 yıl önce silahsız ve cephanesiz, 10 ay 9 gün boyunca bir taraftan düşmanla, diğer taraftan da açlık ve yoklukla verdiği onurlu mücadelenin tarihi bir örneğidir. 

Gaziantep nüfusunun 4’te 1’ini kurtuluş mücadelesinde şehit vermiş, kahraman bir halktır! İlk şehidi 14 yaşındaki Kamil’i, köprübaşındaki kararlı mücadelesiyle, ‘Düşman askeri cesedimi çiğnemeden Antep’e giremez’ diyen Şahinbey’i, ‘Vurun Antepliler namus günüdür’ diyen Karayılan’ı, ‘Ya İstiklal Ya İzmihlal’ kararlılığıyla işgale direnmiştir.

Gazi Şehir, 6 bin 317 evladını şehit vererek hiçbir yerden yardım ve destek almadan ‘Ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum’ inancıyla Ayıntap’ı düşman işgalinden kurtarmış ve ‘Gazilik onuruna nail olmuştur.

Gaziantep, tarihe milli mücadele ruhuyla not düşmüş, bugüne kadar bağımsızlığın, özgürlüğün ve demokrasinin her zaman savunucusu ve aynı zamanda Atatürk’ün izinde kararlı onurlu ve gururlu bir kenti olmuştur.

Millî Kurtuluş Mücadelemizin zafere ulaşmasında önemli bir yere sahip Gaziantep’in, 25 Aralık, düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıl dönümünde, milletimizin bağımsızlığını elde etmesinde ortaya koyduğu büyük mücadeledeki öneminden ötürü tüm Gaziantepli hemşerilerimin kurtuluş gününü yürekten kutluyorum. 

Milletimiz vatanını canından üstün tutan kahraman şehitlerinin özverilerini hiçbir zaman unutmayacaktır. Birlik ve bütünlüğümüzün, yurt sevgimizin, bağımsızlık ve özgürlüğümüzün ölümsüzleşen simgeleri olan şehitlerimiz her zaman gönlümüzde yaşayacaktır. 

Bu vesileyle başta; Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bağımsızlığımızı ve milli onurumuzu koruyan ve yaşatan milli mücadeledeki isimsiz kahramanları ve Antep'i ‘Gazilik’le onurlandıran, o büyük destanın aziz şehitlerini ve gazilerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.

Haber Merkezi