Ağır çalışma koşullarını eleştirdiği için işten atıldı

Ağır çalışma koşullarını eleştirdiği için işten atıldı

PTT, sosyal medyadan PTT’deki ağır çalışma koşullarına tepki gösteren PTT-Sen Genel Merkez Yöneticisi Süleyman Şen’i kod 43’le işten çıkarttı, iş akdini fesih bildirimini işçinin savunmasını aldığı günden bir gün önce yaptı.

PTT, sosyal medyadan PTT’deki ağır çalışma koşullarına tepki gösteren PTT-Sen Genel Merkez Yöneticisi Süleyman Şen’i kod 43’le işten çıkarttı, iş akdini fesih bildirimini işçinin savunmasını aldığı günden bir gün önce yaptı.

Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü (PTT) bünyesinde taşeron olarak çalışan işçiler, birçok ilde sefalet sözleşmesine karşı iş bıraktı. Artan enflasyon ve hayat pahalılığına rağmen yapılacak olan yeni sözleşmede işçilerin zam oranları, eski sözleşmede yazılan zam oranından daha az olarak gösterildi. Zam beklerken daha önceki sözleşmede olan ücretlerinin de ellerinden alınmasına tepki gösteren işçiler Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde iş bıraktı.

PTT, sefalet sözleşmesine karşı işçilerin mücadelesiyle gündemdeyken bir başka skandal daha yaşandı. PTT’nin yetkili sendikası PTT-Sen Genel Merkez Yöneticisi ve 2018 yılından beri taşeron PTT işçisi Süleyman Şen,  PTT işçilerinin ağır çalışma koşullarını eleştiren sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek kod 43’le işten çıkarıldı. 

image-3375.png

KRT TV’den Sultan Eylem Keleş’e konuşan Şen, yaşadığı süreci şöyle anlattı:  

 

“Bir sendika yöneticisinin işçinin çalıştığı ağır koşulları paylaşmaktan, bunu duyurmaktan, ilgilileri haberdar etmekten ve bunun önüne geçmeye çalışmaktan daha doğal bir görevi olamaz. Bir işçinin 210 adet gönderiyle dağıtıma çıkarılmasını eleştiremeyen biri sendika yöneticisi olamaz zaten. Ben yapmam gerekeni yaptım.  Bu durumda ceza alması gerekenler o arkadaşı o şekilde dağıtıma çıkartanlar, çıkmasına göz yumanlardır. Onlar bunu yapanlara ceza vermek yerine bunu duyurana, yani bana ceza vermeye çalışıyorlar” 

 

Şen, ‘işçinin işveren yahut aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve istinatlarda bulunması’ durumunda uygulanan, işçinin tazminat ve işsizlik maaşı almasını engelleyen hatta daha sonraki iş yaşamını olumsuz etkileyen kod 43’le işten çıkarılmasına da tepki gösterdi: 

“Dağıtıcının görüntüsü mevcut, PTT’nin arşivlerinde bu dağıtıcının listesi de mevcut. Ben oraya ne yazmışım, ne demişim ki asılsız ihbar olmuş, istinat olmuş? Ben kod 43’ün gerektirdiği neyi yapmışım ki beni kod 43’le işten atıyorsunuz?” 

PTT ÖNCE İŞTEN ATTI, SONRA İŞÇİDEN SAVUNMA ALDI

Şen’e gelen kısa mesajda yer alan bilgilere göre, PTT’nin bildirdiği iş sözleşmesinin fesih tarihi kendisine açılan soruşturma kapsamında verdiği savunma tarihinden daha önce. İşten atılmasına rağmen savunması alınan ve bundan haberi olmayan Şen, “Ben savunmamı  1 Ağustos’ta teslim ettim ancak benim fesih bildirimim 31 Temmuz’du. E siz benden savunmayı niye aldınız o zaman? Soruşturma süreci niye yürüttünüz o zaman? Zaten benim hakkımda verdiğiniz karar baştan belliymiş sizin. Prosedürlere uydurmak için yapılan bir tiyatroymuş yalnızca” diyerek duruma tepki gösterdi. 

PTT’nin daha önce de benzer suçlamalarla sendika yöneticilerini işten çıkardığına ve bunun hem müfettişlerce hem mahkemelerce kanıtlandığına dikkat çeken Şen, amaçlarının sendikal örgütlenmenin engellenmesi olduğunu ifade etti:  “PTT keyfi tutumundan vazgeçmiyor, sürekli istinadsız kodlarla işçileri işten atmaya, yıldırmaya çalışıyorlar. Tek amaçları var; içerideki sendikal örgütlenmeyi kırmaya çalışma” 

Şen, hem Sosyal Güvenlik Kurumu’na hem Çalışma Bakanlığı’na çağrıda bulundu: 

“SGK’nın işverenin ispatı olmadan bu kodları işleme almamaları gerekiyor. Patronlar kafalarına göre saniyesinde bir kodla bizi işten atıyor. Bu geleceğimizi de etkileyecek bir kod, kod 43’le işten çıkarıldığımı gören işverenler bana iş vermek istemeyecekler. Patronların bu kodları kullanırken ispatla yükümlü olmaları gerekiyor. Çalışma Bakanlığı da sürekli sendikadan, sendikal örgütlenmeden bahsediyor. Devletin kurumu dahi devletin kanunlarını tanımıyorsa bu yasaları çiğniyorsa, keyfi hareket ediyorsa sendikal örgütlenmeden nasıl bahsedebiliriz? Devlet kurumunda bunlar yaşanıyorsa siz tutun ki özel sektörde neler yaşanıyordur. Sorumluların acil bir şekilde soruşturmaya tabii tutulmaları, bu keyfi uygulamadan acil şekilde vazgeçmeleri gerekiyor” 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.