Devasa servete ortak oldu
Altın, yolcunun kendisini biriyle karıştırdığını düşündü, ancak yolcu "Sen kömürcü Orhan'ın oğlusun. Babana selam söyle" diyerek uzaklaştı.
Muğla'da bir belediye otobüsünde, Cihan Aydın'a yaklaşan bir kişi, "Sen kömürcü Orhan'ın oğlu değil misin? Babana selam söyle," sözleriyle, Aydın'ın gerçek babasının tanınmış bir işadamı olduğunu öğrenmesine neden oldu. Aydın, bu bilginin ardından açtığı dava sonucunda 15 taşınmaz ve 100 milyon lira değerinde bir servetin ortak sahibi oldu.
Muğla'da 5 yıl önce, Büyükşehir Belediyesi'nde belediye otobüs şoförü olarak çalışan Cihan Altın'ın yanına yaklaşan bir yolcu, "Sen Kömürcü Orhan'ın oğlu değil misin? Şu bin lirayı al, babana ver. Aldığımız kömür yüzünden ona borcumuz var" dedi ve otobüsten indi.
Altın, yolcunun kendisini biriyle karıştırdığını düşündü, ancak yolcu "Sen kömürcü Orhan'ın oğlusun. Babana selam söyle" diyerek uzaklaştı.
Bu olay üzerine Altın, annesi Suzan Yıldırım'a durumu anlattı. Yıldırım, 1987'de adliyede çalışırken işadamı Orhan Karaca ile yasak bir ilişki yaşadığını ve bu ilişkiden doğan çocuğun, resmi nikahlı eşi Yaşar Yıldırım tarafından nüfusa kaydedildiğini öğrendi.
Büyük bir şok yaşayan ve işini bırakmak zorunda kalan Cihan Altın, işadamı Orhan Karaca'ya babalık davası açtı.
ALTIN 6 YAŞINAYKEN ÖLEN KİMLİKTE YAZAN BABASIYLA DNASI UYUŞMADI
Altın’ın 6 yaşındayken trafik kazasında ölen babası Yaşar Yıldırım’ın mezarı açılarak yapılan testte, bu kişinin biyolojik babası olmadığı belirlendi.
GERÇEK BABASU YÜZDE 99.9 ORHAN KARACA ÇIKTI
DNA incelemesi sonucunda, Altın’ın gerçek biyolojik babasının Orhan Karaca (63) olduğu yüzde 99.9 oranında kesinleşti.
Bu sonuçla birlikte, Orhan Karaca’nın nüfusuna kaydedilen Altın, Karaca'nın 15 taşınmazına ve 100 milyon liralık servetine de ortak oldu. Ayrıca, babalığın kabul edilmemesi nedeniyle açtığı 355 bin liralık tazminat davasını kazandı.
Altın, SABAH’a yaptığı açıklamada, “31 yaşımda bir yolcunun yanıma gelip ‘Babana selam söyle’ demesiyle gerçek babamı öğrendim. Mahkeme kararıyla bu durum kesinleşti. Ancak babam bana babalık yapmadı, babasız büyüdüm. Şu an bir kızım var ve ona en iyi şekilde babalık yapmaya çalışıyorum. Kazandığım tazminatı, benim gibi babasız büyüyen çocuklar için Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlayacağım” dedi.
Avukatı Varol Turbay ise, “Bu davanın hukuki önemi, Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin yeni kararlarında babalık davasının sonucunun kesinleşmesini beklemeden manevi tazminat verilmesi içtihat haline gelmiştir. DNA testi mevcutsa haksız fiil gerçekleşmiş sayılır ve tazminat şartları oluşur. Türkiye’de manevi tazminat talebinin tamamının kabulüne karar verilen ikinci emsal dava oldu” şeklinde bilgi verdi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.