yarın Gülistan Doku için sokakta

yarın Gülistan Doku için sokakta

Tunceli’de Munzur Üniversitesi 2. Sınıf öğrencisi Gülistan Doku’nun kaybının üzerinden 365 gün geçti. Gülistan Doku’nun ailesi, 1 yıldır kızlarından gelecek bir haberi bekliyor…

“Gülistan Doku için Adalet Komisyonu” üyesi Hivda Selen ve Gülistan’ın yakın arkadaşları, Gülistan’ın hayat dolu ve idealleri olan bir kadın olduğunu belirterek, “Onsuz her şeyimiz yarım kaldı. Onu aramaktan vazgeçmeyeceğiz” dediler.

Melis ÖNDEROĞLU / KRT WEB

Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2. sınıf öğrencisi olan 21 yaşındaki Gülistan Doku'nun bulunması için 15 Ekim'de Tunceli Valiliğinin talimatıyla yeniden başlatılan arama faaliyetleri günlerce sürdürülmüştü. Gülistan Doku’yu ısrarla baraj gölünde arayan Valilik, çalışmalardan netice alınamaması ve Gülistan Doku’ya ait bir iz bulunamaması sonucunda arama faaliyetlerinin sonlandırmıştı. Bugün ise Gülistan’ın kayboluşunun üzerinden bir yıl geçti, Gülistan Doku’ya ilişkin hala hiçbir iz bulunamadı.

“Gülistan Doku için Adalet Komisyonu” üyesi Hivda Selen, bu dosyanın üzerine çalışılan bir dosya olmadığını belirterek, “Maalesef herhangi bir gelişme kaydedilemiyor. 4 tarafı kameralarla çevrili bir kent olmasına rağmen, “Kamera kayıtları yok” gibi türlü bahanelerle karşımıza çıkılıyor. Gülistan Doku’nun bulunması için bugün tek yol, şüpheli Zainal Abarakov'un sorgulanmasıdır” ifadelerini kullandı.

Selen, erkek egemen bir sistem içinde yaşadığımızı ve kadınların ikinci cins olarak tanıtılmaya çalışıldığını da kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

“Sistem maalesef, kadınları katledenleri yargılamadan sırtlarını adeta sıvazlayarak onların önünü açmakta; özellikle simgeleşen kadınların dosyalarını bir şekilde sürüncemede bırakarak bunun önünü kesmeye çalışmakta. Çünkü büyüyen ve gelişen bir kadın hareketi var ve bu bilinç karşısında kendi hükümlerinin sarsılmasından endişe duyuyorlar”

“BU SİSTEM BİR TOZ BULUTU DEĞİL”

Selen, bu sistemi oluşturan ve gelişimine basamak olan kurumların var olduğunu hatırlatarak, “İktidardan AKP MHP ittifakına, yargıdan eğitim kurumuna kadar hepsi bunun bir parçası. İlkokul kitaplarında kadınlar yalnızca mutfaktan ibaretmiş gibi gösteriliyorsa, iktidardakiler söz alıp "Bir kereden bir şey olmaz" diyebiliyorsa; yargı, katil erkeklere doğrudan iyi hal indirimleri veriyorsa, bunlar muhakkak ki buna zemin hazırlıyordur” dedi.

Hivda Selen, sözlerine şöyle devam etti:

“Kadınlar bu kadar katledilirken erkeklerin bu kadar cezasız kalması da elbette ki tesadüfi bir durum değil, ciddi bir cezasızlık politikası söz konusu. İnsanlar bu gibi olaylara alıştırılmak isteniyor. Biz buna izin vermeyeceğiz. Kadınların bir yerlerde kaybolmasına, Gülistan'ın kaybolmasına ve kimsenin buna ses çıkarmayışına alıştırmayacağız insanları. Gülistan'ı aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Bu ne kadar sürerse sürsün”

“TUNCELİ’DE KADINLARA YÖNELİK CİDDİ BİR ASİMİLASYON POLİTİKASI MEVCUT”

Komisyon üyesi Selen, Tunceli’de kadınlara karşı özel bir politika güdüldüğünü ve Gülistan Doku’nun kaybının da bu çerçevede tesadüfi bir durum olmadığını söyledi.

Selen, karşılaştıkları olaylardan şöyle bahsetti:

“Tunceli’ye gittiğimizde bunları gözlemleyebiliyoruz. Kadın öğrenci yurtlarının sürekli uzak bölgelerde olması, kendi kolluk güçlerinden birçok alana, özel olarak kadınlara yoğunlaştıkları ve birebir flört ilişkilere zorlandıkları durumlar var, birebir olarak da şahit olduk bunlara. Özellikle üniversiteli kadınların oturduğu, gezdiği yerlerde kolluk görevlilerinin sürekli oralarda olması, kadınların onlarla ilişkilendirilmesi bu politikanın bir ürünü. Dolayısıyla Gülistan Doku’nun da orada Zainal Abarakov ile bir ilişkisi olması tesadüfi değil, bu politikaların bir parçası”

Öte yandan Gülistan Doku’nun yakın dostları da böyle bir durumun var olduğunu, bu gibi birçok olayı duyduklarını ve şahit olduklarını söyleyerek “Üniversitenin içinde ve dışındaki taciz olaylarını, bu olayların üstünün kapatıldığını ve delillerin yok edildiğini duyuyorduk. Kız yurtlarının çevresinde sürekli kolluk güçleri oluyor” ifadelerini kullandı.

“GÜLİSTAN, BİLİNÇLİ BİR KADINDI”

Doku’nun oda arkadaşı Kadriye Gengeç, Gülistan’ın bunların aksine bilinçli, haksızlığa karşı sesini çıkaran, kadın dayanışmasına önem veren bir kadın olduğunu kaydederek, Gülistan’ı “Bir kadın şiddet gördüğünde ağlayan ve onun için elinden geleni yapan biriydi, Zaynal'ın annesi şiddet gördüğünde dahi gözyaşlarını tutamamıştı. Hayat doluydu, hayatı seven ve hayata bağlı birisiydi. Küçücük bir şeyle bile mutlu olabiliyordu. Bir çocuğu mutlu etmek, bir hayvanı sevmek ona mutluluk veriyordu” sözleri ile anlattı.

Gengeç, sözlerine şöyle devam etti:

“Birlikte yaptığımız her şey ile ilgili bir anı biriktiriyordu. Bir yerlere küçük notlar yazardı, gittiğimiz yerlerin tarihlerini atardı... Aynı odada kaldığımız için geç saatlere kadar sohbet ederdik, bunu çok severdi. Ailesine düşkündü, annesine telefon alacaktı ve son zamanlarda bunun için çalışıyordu. İleride annesine ev alma hayalleri vardı.

Çocukları çok severdi, bu nedenle Çocuk Gelişimi okuyordu. İleride, birlikte güzel bir kreş açmanın hayallerini kuruyorduk. Daha mezun olmadan KPSS kitapları aldı, çalışıp atanacaktı… Ailesine her zaman katkıda bulunmak isterdi.

Şimdi bir yıldır eksiğiz, birlikte yapacağımız şeylerin hayalini kurardık ama hiçbirini yapma isteği yok içimizde. Anılarımızda hep Gülistan var, ama o yok. Nerede olduğunu ve ne halde olduğunu bilmeden hayatımıza devam ediyoruz. Ne yaparsak yapalım bir yanımız hep eksik”

“ZAİNAL ABARAKOV, BASKICI VE ŞİDDETE MEYİLLİYDİ”

Zainal Abarakov’un baskıcı ve şiddete meyilli biri olması sebebiyle Gülistan ile olan ilişkilerini tasvip etmediğini belirten Gengeç, “Ayrıldıklarında Gülistan için çok sevindim ve ona destek olmaya çalıştım. Gülistan bilinçli bir kadındı. “Benim hayatımdan daha önemli değil elbette” diyordu. Zaten son dönemlerde toparlanmıştı, yalnızca öğretmen olmak için çabalıyordu” diye ekledi.

Gülistan’ın okul arkadaşı Dilek Malay ise, Gülistan’ın son zamanlarda dersine girdiği bir akademisyen ile birtakım problemler yaşadığını ve bu problemlerden dolayı canının sıkkın olduğunu belirterek, “Bir öğretmeni ile problemler yaşıyordu, bunun sebebi ise öğretmenin, derse geç gelen öğrencilere para cezası uygulamasıydı. Gülistan ve birkaç arkadaşı, buna itiraz edip rektörlüğe dilekçe vermek istediler ancak soruşturmada hiçbir sonuç elde edemediler, hatta haklıyken haksız duruma düştüler. Rektörlük ise bunun üzerinde durmadı, aksine öğretim görevlisini koruyordu. Bu durum Gülistan’ın canını çok sıkıyordu, son zamanlarda bu dilekçe olayıyla meşguldü zaten” dedi.

Malay, Gülistan’ı son gördüğünde biraz düşünceli olduğunu belirterek, o günü böyle anlattı:

“Gülistan 4 Ocak günü saat 15.30 sıralarında odama geldi, ben sınav notların çıkarıyordum. Biraz düşünceliydi. Bana sınavlar bitince Adana’ya ablasının yanına gideceğini söyledi. O sırada zaten telefonu çaldı, garsonluk için başvurduğu bir iş yeri vardı; oradan işe çağırdılar. Saat 4 gibi de odadan ayrıldı…”

“YETKİLİLER ZAİNAL’I KORUYOR”

Yetkililerin, Zainal Abarakov’u kolladığını, Zainal’ın babasının polis olduğu için sürecin bu denli yavaş ilerlediğini söyleyen Malay, “En son iletişimde olduğu, en son görüştüğü kişi Zainal Abakarov. Her şey onları gösteriyor ancak sorguya bile alınmadılar, hatta apar topar taşındılar. Bir insan neden bu kadar acele taşınır? Soruşturma oldukça isteksiz ve ağır ilerliyor, bunun sebebi ise, Zainal’ın üvey babasının, o emniyette bir polis memuru olmasından kaynaklanıyor, bizler bu şekilde düşünüyoruz” dedi.

5 Ocak… Gülistan Doku’nun kaybının birinci yılı.

Malay, 5 Ocak’ta birçok kentte meydanlarda olacaklarını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

“Bunu herkes biliyor ki, artık Türkiye’de kadınlarımız katlediliyor ve bize sıra gelmeyeceğinin de bir garantisi yok. Bunları durdurmak için, kız kardeşimiz Gülistan için, katledilen tüm kadınların hesabını sormak için yarın meydanlarda olacağız. Tüm kadınları da meydanlara, bu mücadele etrafında toplanmaya davet ediyoruz. Gülistan Doku’yu sormak için sesimizi yükselteceğimize inanıyoruz. Bizler Gülistan’dan ve hiçbir kadından vazgeçmeyeceğiz”

İŞTE 5 OCAK’TA YAPILACAK EYLEMLERİN YER VE SAATİ:

* İstanbul, Kadıköy Süreyya Operası önü : 18.00

* İzmir, Alsancak Halkbank önü : 17.30

* Ankara, Çankaya Belediyesi önü : 18.00

* Tunceli, Seyit Rıza Meydanı: 12.00

* Diyarbakır, Ofis : 12.30

* Adana, Heykelli Park (Düş Yolcuları Parkı) : 18.00

* Bursa, Fomara meydanı : 18.00

* Antalya, Attalos Heykeli önü : 12.00

* Hatay, Köprübaşı : 14.00

* Adıyaman, KESK binası : 13.00

* Mardin, KESK binası : 16.00

Kaynak: KRT

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.