Hükümete yakın gazeteciden korkunç satırlar...

Hükümete yakın gazeteciden korkunç satırlar...

Mafya örgütü lideri Alaattin Çakıcı, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Bahçeli'ye eleştirilerinden sonra tehditler savurmuştu. Çakıcı, Kılıçdaroğlu'nu hedef alan 3 mektup yayınlamıştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirdi. Eleştirilerden birkaç sonra mafya örgütü lideri Alaattin Çakıcı, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na tehditler savurdu. Kılıçdaroğlu, tehditlerden sonra geri adım atmadı ve, "Bir canım var, bu vatana, bu bayrağa, bu millete feda olsun" dedi. Çakıcı, durmadı ve 2 tehdit mektubu daha yayınladı.

Kılıçdaroğlu'nun "Mafya bozuntusu, 5 paralık adam" açıklamasından sonra Çakıcı yeni mektubunda, "Sana daha evvel söyleyeceğimi söyledim. Sende beni öldürtebilecek yürek var mı bay Kemal?" ifadelerine yer verdi.

Çakıcı'nın Kılıçdaroğlu'na tehditlerinin yankısı sürerken Hükümete yakın gazeteci Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur skandal iddialarda bulundu, 'Kılıçdaroğlu'nun öldürülebileceğini' yazdı.

Uğur'un kaynağı ise eski bir FETÖ'cü Ümit Akdemir... 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra, Cemaat içinde önemli görevlerde bulunduğunu belirten Akdmeir, Gülen Eğitim ve Araştırma Vakfı'ndaki görevi sırasında darbe hazırlıklarının yapıldığını anladığını söyledi. 

Eski FETÖ'cü Akdemir şöyle konuşmuştu:

2010 yılında eğitim vakfının kampına gelip gidenlerin konuşmalarından ben darbe yapılacağını anladım. Derin Cemaat, sayın Erdoğan ve hükümeti devirmeye yönelik alt yapı hazırlamaya başladı. Ben fotoğrafın bütününü gördüm."

Uğur bugün “Kılıçdaroğlu kendisine ‘Çakıcı’ya sataş’ diyenlerin tehlikeli niyetini biliyor mudur?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Kılıçdaroğlu’nun suikasta uğrayacağını ileri süren Uğur, “Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV’de yeniden Çakıcı için ‘Beş paralık adam, mafya bozuntusu’ dedi. Kılıçdaroğlu farkında olmadan kendisine çizilen yolda yürüyor” ifadelerini kullandı.

Fuat Uğur yazısında “FETÖ’cü kripto kamikazelerden biri tıpkı Karlov suikastındaki gibi bu kez Kemal Kılıçdaroğlu’na tetiği doğrultacak. Ama faili meçhul suikastın ardından suçlanacak kişi iktidardaki Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’nin yakını olduğu tescilli Alaattin Çakıcı olacak. Yani suikastı iktidar yaptırmış gibi bir algı oluşturulacak.” iddiasında bulundu

Uğur yazısında Kılıçdaroğlu içinse 'hakaret vari' sözler sarf etti.

Fuat Uğur’un yazısı şöyle:

“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hepinizin tanık olduğu pek çok “becerisi”nin olduğunu hep söylüyorum ama aynı zamanda biliyorum ki mantık ve muhakeme yürütme konusunda hiçbir yeteneği yok.

Bu yüzden kendisine neden “Alaattin Çakıcı’yı hedef al, o Bahçeli’ye yakın bir isim. Böylece Cumhur İttifakı surlarında büyük bir gedik açmış olursun” dediklerini asla anlayamıyor.

CHP grup toplantılarında ya da kendisine her mikrofon uzatıldığında defalarca “Mafya babası” dedikten sonra beklenen oldu ve Alaattin Çakıcı Twitter hesabından “Akıllı ol, vatan hainleri ile Bahçeli’yi aynı kefeye koyarsan hayatının hatasını yaparsın” ve “Seni bakla kazığı ile tanıştırırım” tarzı tehdit ve hakaret dolu sözler yayınladı.

İstenen olmuştu.

Kılıçdaroğlu’na bu aklı verenler çok mutluydu. Tehdit belgelenmişti. Üstelik de tehditkâr kişinin kendi ağzından MHP lideri Devlet Bahçeli ile yakın ilişkisi de kayıt altına alınmıştı.

“TIPKI KARLOV SUİKASTINDAKİ GİBİ BU KEZ KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA TETİĞİ DOĞRULTACAK”

Nasıl bir hazırlık yapıldığını size anlatayım. Türkiye ve Rusya, Joe Biden ile birlikte artık yeniden küresel düzenin hedefinde. Bu kesimler şunu çok iyi biliyorlar.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim dışı yöntemlerle indirilme girişimi ters teper. Bu durumda geriye Türkiye’yi allak bullak edecek ve kaos ortamına sürükleyecek bir olaya ihtiyaç var. Şimdi sonuç alıcı darbeyle, Kemal Kılıçdaroğlu’nun son bir kez işlerine yaraması gerekiyor.

Sincan’da provası yapıldı ama plan şimdi daha büyük.

FETÖ’cü kripto kamikazelerden biri tıpkı Karlov suikastındaki gibi bu kez Kemal Kılıçdaroğlu’na tetiği doğrultacak. Ama faili meçhul suikastın ardından suçlanacak kişi iktidardaki Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’nin yakını olduğu tescilli Alaattin Çakıcı olacak. Yani suikastı iktidar yaptırmış gibi bir algı oluşturulacak.

“ÖLÜ KILIÇDAROĞLU BİR İŞE DAHA YARAYACAK YERİNE EKREM İMAMOĞLU GETİRİLECEK”

Kaos, FETÖ ve PKK’nın da işin içine girmesiyle büyütülecek ve Türkiye’nin bölgedeki gücü sıfırlanmakla kalmayıp PKK ve HDP’nin istediği ilk aşama olan özerklik hayata geçirilecek. Bu arada ölü Kılıçdaroğlu bir işe daha yarayacak. Yerine Ekrem İmamoğlu getirilecek.

Bizim Ümit Akdemir bu hain planın ipuçlarını aldığını söylediğinde taşlar yerine oturdu. Muhalefetteki azgınlaşma emareleri boşuna değil. Ümit, FETÖ’cülerin iç yazışmalarından, yayınlarda ağızlarından kaçırdığı her şeyi tek tek topluyor. Tıpkı bana bir ay önce WhatsApp’tan gönderdiği mesajdaki gibi.

m1-363.jpg

Evet, Ümit aynen böyle yazdı 3 Ekim 2020 tarihli mesajında bana. Nitekim geçen hafta Bülent Arınç da Habertürk’e çıkarılıp konuşturulunca tekrar aradım onu dün, “Nereden öğrendin?” diye. Bana “FETÖ’cüler sıkıştırıyorlardı Abi bir süredir. Sonunda Biden’ın kazandığı kesinleşince onun da konuşması gündeme geldi” dedi.

“KILIÇDAROĞLU’NUN SAF SAF KENDİ ÖLÜM FERMANINI İMZALADIĞINI ANLATTI ÜMİT”

Şimdi de FETÖ’cülerin yazıları ve konuşmalarının bir süredir Türkiye’yi bekleyen kaos üzerine şekillendiğini, Kılıçdaroğlu’nun saf saf kendi ölüm fermanını imzaladığını anlattı Ümit. Kemal Bey bunu anlayacak durumda değil. Tehlike işte bu yüzden çok büyük.

Peki, eğer KAOS isteniyorsa Küresel Çete Erdoğan’a da suikast düşünebilir, neden Kılıçdaroğlu tercih ediliyor?

Ümit “Erdoğan’ı düşünmüyorlar çünkü Allah korusun böyle bir şey olursa, AK Parti mutlaka yerine liderini seçer ve erken seçimle çok daha fazla oyla iktidara gelir” dedi.

Doğru, mağdur edilen iktidarsa bu komplo kendi tabanlarında bile rağbet görmez ama muhalefet liderinin suikasta uğraması dünyayı da ayaklandırır ve PKK ve FETÖ’cülerin de katılımıyla en az Gezi’den 5 kat daha etkili eylemler ve iç karışıklıklar hayata geçirilmeye çalışılır. Hatırlayacaksınız, FETÖ, ilk başta desteklediği Geziciler, Bank Asya ATM’lerine ve yayın organlarına saldırınca hemen karşı pozisyon almıştı. PKK ise katılmamıştı Gezi’ye. Selahattin Demirtaş, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’dan aldığı talimat uyarınca aynen şöyle demişti:

“Hükûmeti devirecek, darbeye doğru götürecek bir halk hareketini çıkarabilir miyiz anlayışı vardı. Bu kısmına şiddetle karşı çıktık. Gezi’ye mesafe koyduk”

Bugün aynı şey olmayacak.

Çünkü kaos ve karışıklıktan asıl amaçlanan, Irak-Suriye-Türkiye topraklarında kurulacak bir PKK devletinin temelini atıp Türkiye’nin bölgedeki rolünü sonlandırmak.

DEAD MAN WALKING-ÖLÜ ADAMIN YÜRÜYÜŞÜ

Ve dün.

Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV’de yeniden Çakıcı için “Beş paralık adam, mafya bozuntusu” dedi. Kılıçdaroğlu farkında olmadan kendisine çizilen yolda yürüyor.

Amerikalılar idam için elektrikli sandalyeye giden mahkûmların yürütülmesine “Dead man walking” derler.

Yani şöyle:

“Ölü adamın yürüyüşü”

Çünkü idam kararı kesinleşen mahkûm zaten “Ölü adam” olmuştur.

Kemal Kılıçdaroğlu da kendisini kışkırtanların niyetini sorgulamadan “Dead man walking” modunda devam ediyor.

Bakın CHP’li Aykut Erdoğdu ne diyor:

“İş başa düşerse kendimizi koruruz. Devlet çökmüşse kurduğumuz devleti de kurtarırız”

Mesaj alınmış.

O malum “Seçimle ya da başka şekilde” iktidara gelme hedefindeki ikinci seçenek devreye sokulacak.

Hazırlıklı ve uyanık olmalı. Karşımızdaki Küresel Çete ve Türkiye’deki maaşlı elemanları demokratik bir rakip değil, artık düşman konumundadır ve ona göre muamele görmelidir.”

***

AKDEMİR DAHA ÖNCE NE DEMİŞTİ?

Ümit Akdemir 27 Ağustos 2019'da çarpıcı açıklamalar yapmıştı. Cemaat'in darbe için hazırlıklara başlamasıyla birlikte üyeleri uyardığını belirten Akdemir; "80 bin kişiye sunum yaptım ve her konuşmamda yaklaşan tehlikeden bahsettim. Siyasete girmeye çalışıyoruz ancak bu şekilde girmek kirli bir başlangıç olur dedim" ifadelerini kullandı. Bu faaliyetinden dolayı kendisinin MİT elemanı olarak suçlandığını, görevinden alınarak 2011'de Zaman gazetesi Doğu Anadolu Halkla İlişkiler görevine sürüldüğünü söyleyen Akdemir, "MİT krizi olduğunda ise görevlerime tamamen son verdiler" demişti.

‘İSTİHBARAT VERDİĞİM ERZURUM AK PARTİ İL BAŞKANI FETÖ'CÜ ÇIKTI'

Akdemir, darbe yapılacağından şüphelendiğinde Erzurum AK Parti İl Başkanı ile görüştüğünü ve hükümete ulaşmaya çalıştığını söyleyerek "Ancak İl Başkanı bir şey yapmadı. 15 Temmuz sonrası da zaten FETÖ üyesi olarak tutuklandığını gördük" demişti.

‘HUSİSİLER ANKARA ÇEVRESİNDE YOĞUNLAŞINCA, DARBE PLANINI ANLADIM'

Darbe hazırlığını anlama sürecini ise Akdemir şu sözlerle anlatmıştı: "Cemaatin önemli mevkisinde bulunanlarla yani derin cemaatle sıcak temas kurdum. Bu ‘Hususiler'den dördüne ulaştım ve organizasyonu anladım. Husisilerin çoğunun Ankara çevresinde olduğunu öğrendim. Neden Ankara ve çevresinde olduklarına dair bir akıl yürütme yaptım ve TSK içindeki askerleri örgütlemeye gittiklerini anladım."

Daha sonra araştırmasını derinleştirdiğini söyleyen Akdemir "Gülen'i çok iyi tanıdığım ve dilini, şifrelerini bildiğim için konuşma kasetlerini izlemeye başladım. Gülen çok kritik iki şey yaptı. Birinde 'Yaşatmak için yaşayın' cümlesini "Yaşatmak için ölün" olarak söyledi. Diğerinde ise yeşil bir cübbe giydi' ifadelerini kullanmıştı. Akdemir, daha sonra Fuat Uğur'a giderek durumu anlattığını ve bir yazı yazdıklarını söylemişti.

'MAYIS DARBESİ PÜSKÜRTÜLDÜ'

Bu süreçte devlet ile arasında her hangi bir temas olup olmadığı sorusuna ise Akdemir şöyle yanıt vermişti: Ankara Terör Dairesi beni çağırdı. Mayıs sonunda planlanan darbe verdiğim istihbaratla önlendi ve sınırlı sayıda insan tutuklandı. 15 Temmuz ise darbeye ilişkin ‘B' planıydı. Mayıs ayındaki darbenin ayaklarından biri, MHP'nin ele geçirilmesi diğeri ise Kemal Kılıçdaroğlu'nun halkı sokağa çağırmasıydı. İkisi de tutmayınca darbe başarılı olmadı.

‘100 KADAR HUSUSİ HALA YURT İÇİNDE GÖREVDE'

Mayıs ayında Terör Daire Başkanı'nın FETÖ'cü 2 bin askeri tespit ettiğini belirten Akdemir; "Bu askerleri tasfiye etmek için hukuki bir delil bulunamadı, YAŞ beklendi" dedi. Akdemir 15 Temmuz sonrası ise 300 kadar ‘Hususi'den 60'ının tutuklandığını 240 Hususi'nin hala dışarıda olduğunu ifade ederek ‘100 kadar Hususi hala yurt içinde faaliyet yürütüyor. Bunlar şu anda basını yönlendiriyor" demişti.

Kaynak: KRT

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.