DEPREM RİSKİ, TURİZMİ BALTALIYOR...

DEPREM RİSKİ, TURİZMİ BALTALIYOR...

Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ayfer Aytuğ, Marmara depreminden sonra Türkiye'ye gelen yabancı turist sayısında ve turizm gelirlerinde önemli azalma olduğunu, İstanbul'daki turistik tesislerin de depremde riskli bulu

Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ayfer Aytuğ, Marmara depreminden sonra Türkiye'ye gelen yabancı turist sayısında ve turizm gelirlerinde önemli azalma olduğunu, İstanbul'daki turistik tesislerin de depremde riskli bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Ayfer Aytuğ, Türkiye'nin sismik açıdan aktif bir bölgede yer aldığına dikkat çekerek, İstanbul için, gelecek 30 yıl içinde yıkıcı deprem olasılığının yüksek olduğunun uzmanlar tarafından öngörüldüğünü kaydetti. Bu nedenle afet yönetmenliğinden önce inşa edilmiş olan turistik tesislerin deprem riski taşıdığını belirten Aytuğ, turizm tesisleri stokunun, iç ve dış turizm açısından turistin, sağlık ve güvenlik yönünden yeterli dayanıklılığa sahip olması gerektiğini vurguladı. Depreme dayanıklı tesislerin belirlenmesi ve olumsuzlukları belirlenen tesislerde ise güçlendirmeye yönelik tedbirlerin alınması gerektiğine de işaret eden Aytuğ, "Bu çalışma, İstanbul'da mevcut turizm tesislerinde yapılan gözlemlere dayanarak, turizm tesislerinin depreme dayanıklılıkları konusunda mimari tasarım ile ilgili sorunları ortaya koymayı hedeflemekte ve yeni tesis tasarımlarında dikkate alınması gereken turizm tesisleri, deprem, mimari tasarım ve deprem riski gibi bazı önerileri kapsamaktadır" dedi. KAPASİTESİNİN YÜZDE 70'İ DEPREM BÖLGESİNDE Turizm potansiyeli yüksek olan kentlerin Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde bulunduğunu ve yatak kapasitelerinin yaklaşık yüzde 70'inin bu bölgelerde yer aldığını hatırlatan Aytuğ, şöyle konuştu: "Deprem riski yüksek olan bu bölgelerde iç ve dış turizm açısından turistin sağlık, güvenlik ve hayati riski önem kazanmaktadır. Erzincan ve Kocaeli depremlerinde bazı turizm konaklama tesislerinin yıkıldığı, bir bölümün ise değişik düzeylerde hasar gördüğü bilinmektedir. 1999 depremi sonrasında da turist sayısı ve turizm gelirlerinde önemli oranda azalma görüldü." Deprem sonrasında acil barınma ihtiyacının karşılanması ve afet yönetiminin de büyük önem taşıdığını söyleyen Aytuğ, dolayısıyla depreme dayanıklı tesislerin belirlenmesi ve olumsuzlukları ortaya çıkan tesislerde ise güçlenmeye yönelik tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Ayfer Aytuğ, bir yapının depreme karşı dayanıklı mimari tasarım konseptinin, yönetmeliklere uygun düzenlemelerin kalite uygulama altında biraraya gelmesi gerektiğini belirtti. Turizm tesislerinin konumlarının tasarımda bazı çözümleri zorunlu kıldığını kaydeden Aytuğ, "İstanbul'da mevcut turizm tesislerinde yapılan gözlemler ve projeleri üzerindeki incelemeler bu hususta önemli deprem risklerini ortaya çıkabileceğini göstermektedir" diye konuştu. Turizm tesislerinin mevcut doku içinde ayrık ya da bitişik düzende yer aldığını söyleyen Aytuğ, özellikle kent oteli, pansiyon gibi bitişik düzende yer alan yapılarda, 2 yapı arasında gerekli deprem dilatasyonunun bırakılmadığını sözlerine ekledi.

  • 15.4.2002 13:10

Kaynak: Haber Vitrini

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.