
GENETİK DEDEKTİFLİK HAYAT KURTARIYOR
İnsanoğlunun, geçmişte hayatını kaybeden yakınlarının sağlık durumlarına ilişkin topladığı bilgilerin, daha sağlıklı bir hayat sürmesine imkan sağladığı belirtildi. www.revir.com sitesinde yer alan araştırmada,
İnsanoğlunun, geçmişte hayatını kaybeden yakınlarının sağlık durumlarına ilişkin topladığı bilgilerin, daha sağlıklı bir hayat sürmesine imkan sağladığı belirtildi. www.revir.com sitesinde yer alan araştırmada, uzmanlar, genler değişmediği için alışkanlıkların değiştirilmesi gerektiğini, ailesinde damar tıkanması sebebiyle hayatını kaybeden kimse bulunanların, egzersize daha çok zaman ayırması, sağlıklı beslenmesi ve günde bir asprin alması tavsiyesinde bulunuyor. Araştırmada, "ailenizdeki yaşlıların hayat hikayesine göre, tehlikeli bir gen taşıdığınızı düşünüyorsanız, titiz bir denetim altında tutulmanız gerekiyor" denildi. Uzmanlar, ailesinde göğüs kanseri vakası görülen kadınların erkek çocuklarında kolon ve pankreas kanserlerinin görülme riskinin yüksek olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "Bunun farkında olan erkeklerin sık sık sağlık kontrolünden geçmeleri tavsiye edilir. Menopoz dönemine girmeden önce ailesinde göğüs ve yumurtalık kanseri vakasının olduğunu öğrenen kadınların BRCA1 veya BRCA2 geni testini yaptırmaları faydalıdır." Genetik alt yapı hakkında nasıl bilgi toplanacağı şu maddelerle sıralanıyor: "Önce köklerinizin izini sürün. Aile ağacınızın dallarındaki boşlukları doldururken, ailenizin sağ kalan yaşlı üyelerinden sözlü bilgi toplayın. Eski evrakların arasında otopsi raporlarını, ölüm raporlarını ve tıbbi raporlarını inceleyin. Eski aile fotoğrafları bile bu konuda sizi aydınlatabilir. Örneğin düşük göz kapakları bir çeşit genetik kas hastalığına işaret edebilir. Şüpheci olun. Aile ağacında hastalık öyküleri ne kadar geriye gidiyorsa, doğruluğundan şüphe edin." "Bilgi toplama çabalarının sonucunda topladığınız bilgileri paylaşın. Ailenin sağlık kayıtları mümkün olduğunca fazla sayıda aile üyesine dağıtılmalıdır'' diyen klinik genetikçi Aubrey Milunsky, ''Bu kayıtlar ailelerin çocuk sahibi olma kararlarını etkileyebilir. Örneğin ailede Huntington Hastalığı (gelişme çağında ortaya çıkan, tedavisi olmayan bir hastalık) geninin olduğunu öğrenen yeni evli bir çift, çocuk doğurmayıp evlat edinme yoluna gidebilir. Tedavisi olmayan hastalık durumlarında donör yumurta veya spermden yararlanılabilir'' şeklinde konuştu. Araştırmada, hayat şeklinin de bazı hastalıklara yakalanma eğilimini arttırdığına dikkat çekilerek, "Genlerinizi değiştiremediğize göre, alışkanlıklarınızı değiştirebilirsiniz. Ailenizde çok sayıda kişi damar tıkanması sebebiyle hayatını kaybettiyse, egzersize daha çok zaman ayırmalı, sağlıklı beslenmeli ve günde bir aspirin almalısınız" denildi. Araştırmada, bazı genetikçilerin farklı görüşlerine de yer verildi. Amerikan Genetik Danışma Birliği Başkanı Vivian Weinblatt, eski hastalık öykülerine itibar edilmemesini tavsiye etti. Weinblatt, "Akrabalarınız, büyük annenizin kadınlarda görülen bir kanser türünden öldüğünü söylüyorsa, bunun yumurtalık kanseri mi (kalıtsal olabilir), yoksa servikal rahim boynumu (çoğunlukla cinsel yolla geçen hastalıklar neden olur) olduğunu bilmiyorsanız, bu bilgi bir anlam ifade etmez" dedi. Gerontolog Michael Roizen ise, "Çocukluk hastalıklarından birinden kurtulduysanız, 50 yaşına geldiğiniz zaman ne kadar yaşayacağınız ve sağlığınızın gidişatı yüzde 80 sizin kontrolunuzdadır. Genetik dedeftiflik bu kontrolu büyük ölçüde artırır. Ve bunun için de Sherlock Holmes olmanız gerekmez'' şeklinde konuştu.
- 21.4.2002 11:17
Kaynak: Haber Vitrini
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.