Salavat Meleği

Salavat Meleği

Salavat Meleği

 

Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Efendimize şöyle soruldu;
- Ne zaman kâmil bir mümin olurum?
Başka bir rivayette şöyle soruldu;
- Ne zaman sadık bir Mümin olurum?
Peygamber Efendimiz Onun bu sorusunu şöyle cevaplandırdı;
- Allahü Teâlâ’yı sevdiğin zaman.
Yine sordular?
Allahü Teâlâ’yı nasıl sevebilirim?
Alicenap Peygamber şöyle cevap verdi;
- Allahü teala’nın Resulüne tabi olursan. Onun sünnetine göre amel işlersen, onun sevgisine göre seversen, onun buğzuna göre buğz edersen, dostluğuna bakarak dost, düşmanlığına bakarak düşman olursan.
İnsanlar, iman cihetinde değişik dereceler alırlar. Onların dereceleri bana olan sevgileri cihetiyle ölçülür.
Yine İnsanların kâfir olanları da küfürde değişik durumdadır.
Onların küfürde şiddetli olanları, bana karşı buğzundan belli olur.
Dikkat edin! O’na muhabbeti olmayanın imanı yoktur.
Dikkat edin! O’na muhabbeti olmayanın imanı yoktur.
Dikkat edin! O’na muhabbeti olmayanın imanı yoktur.

Bu hadis-i şerifte soru soranların kimliği bilinmemektedir. Ancak sual edenler ashaptandır.

 

Bu Hadis-i şerifin sonunda 3 kere; “DİKKAT EDİN” cümlesi kurarak Peygamber Efendimiz işin önemine vurgu yapmıştır.
Yine burada “O’na” lafzından Resûlullah Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve sellem) kendisini kastetmiştir.
Bu hadis-i Şerif’te iki şey dikkat çekmiştir.
1. Allahü teala’nın sevgisi
2. Allah’ın resulünün sevgisi.

Buna biraz açmak icabeder.
Allah’ın sevgisinin ifade ettiği mana şudur;
Yüce Hakk’ı; şirkten, acizlikten, cümle noksan sıfatlardan, onun şanına layık olmayan her türlü vasıflardan münezzeh bilmek ve ona göre amel etmektir.
Ayrıca onun ülûhiyetine yakışır biçimde Tevhîd edip, sıfat-ı sübutiyesine uyar şekilde îtikâd etmektir.

Bir mümin böyle yaptıktan sonradır ki; İmanı kamil olur.
Allah sevgisinin yolu Resûlullah Efendimizi sevgisinden geçer. Allahü teala’ya sevmek Resûlullah’ın sünnetine uymakla olur.
O sünnete uymak için de Peygamber efendimizi candan sevmek lazımdır.
İşte Allah ve Resul sevgisi budur. Hadis-i şerifte anlatılan mana da budur.

İman sahibi imanda kamil oldukça, Peygamber efendimizin sünnetine tabi olur ve onu çok çok sever.
Allah’ın Habibi’ni seven Allahü Teâlâ’yı sevmiş olur.
Küfür ehline gelince. Resûlullah Efendimize düşmanlıkları ve buğzları arttıkça küfürleri katmerlenir. Azab dereceleri artar.
Peygamber Efendimizi sevme cihetinde ince bir nokta var.
Eshab-ı Kiram Peygamber Efendimize, “Ya Resulallah Allah’ın rahmetine erişmek için ne yapmamız icab eder?
” diye sual etti.
Resûlullah Efendimiz bu suale biraz da mahcup bir ifadeyle şöyle cevap verdi;
- Çok kolay.. Beni sevin. Allah, Resulünü sevenleri sever.
Tabi onlar Eshab-ı Kiramdı. Hepsi özel seçilmiş kimselerdi. Onların kalbi Peygamber Efendimizi görüp sevecek şekilde yaratılmıştı.
Özel seçilmiş olmalarına rağmen onlar da Allahü Teâlâ’yı direk sevmek için araya Peygamber efendimizi koydular.
Sonra; “Tabiin” denilen Peygamber Efendimizi görenleri görenler geldi.
Tabiin de Resûlullah’ı direk olarak sevemedi. Araya Eshab-ı kiramı koydu.
Onların da kalbi buna uygundu.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
-En iyi, en hayırlı insanlar benim asrımda bulunan Müslümanlar [Eshab-ı kiram]dır.
Onlardan sonra en iyileri, onlardan sonra gelenler 
[Tabiin]dir.
Onlardan sonra da en iyiler onlardan sonra gelenler 
[Tebe-i tabiin]dir. 
Böylece sevgi cihetinde silsileler oluştu.
Bunların en üstününe Silsile-i aliyye denildi.
Sonra gelen önceki hocasına bağlandı. Hocasını severek bu silsile yoluyla Resûlullah’ı, sevdi.
Âlim, üstad, evliya, veli, mürşid ve Mürşid-i Kamiller, talebeleriyle Resûlullah sevgisi arasında mühim bir vazife üstlendiler.

Onlar; kaynağından gelen yüksek feyz ve muhabbeti, talebelerinin yanmayacakları dereceye indirdiler.
Hepimizde telefonlar vardır. Pili bittiği zaman telefonların şarj edilmesi lazımdır.
Telefonların pili 5 volttur.
5 voltluk telefonu direk 220 voltluk şehir elektriğini bağlarsak, o telefon yanar.
Telefonun yanmaması için ne lazımdır?
Şarj aleti..
Şarj aletleri 220 voltu alıp 5 volta indirir ve böylece telefonların çalışmasını sağlar.
İşte büyüklerde da böyledir.
Kaynağından aldıkları yüksek feyz ve sevgiyi; tıpkı aradaki şarj aleti gibi düşürüp, talebelerine yüklerler. O sebeple talebeler yanmadan gerçek aşka erişirler.
Büyüğü olmayan kişi, Resûlullah’ı bir yere kadar sevebilir.
Sevgi cihetinde daha ileri gidebilmek için böyle zatlara ihtiyaç vardır.

Bu mana icabadır ki; Resûlullah’ı tam manasıyla sevebilmek için büyüğünü sevmen lazımdır.
Vekili seven aslını, aslını seven Allah’ı sevmiş olur.

SALAVAT MELEĞİ
Peygamber Efendimiz, kıyamet kopuncaya kadar gelecek ümmetlerinin hayırlı amellerinin kabul olunmasına, günahlarının affolunup bağışlanmasına da şefaatçidir.
Dünya hayatında da halen bu şefaati de sürmektedir. Şükürler olsun.
Bu mana için rivayet olundu ki;
Her Pazartesi ve Perşembe günleri Kiramen Kâtibin (İnsanların hayrını ve şerrini yazan melekler) melekler Ravza-i Mutahhara’ya varıp ümmetinin gece ve gündüz ettiği amelleri Resûlullah Efendimize ( Sallallahü Aleyhi ve Sellem) arz ederler.
(Gece amellerini yazan 2, gündüz amellerini yazan 2 olmak üzere her müminin 4 Kiramen katibin meleği vardır)
Ümmetine merhameti ve şefkati çok olan, âlicenap Peygamberimiz Resul-ü Ekrem Sallallahü aleyhi ve sellem, Ümmetinin yaptığı hayırların Yüce Hak katında makbul olmasını; kerem, lütuf ile bol ecir (sevap) verilmesini, günahlarının affedilip bağışlanmasını dileyip şefaat eder.
Peygamber Efendimiz; ölenlerin kabir azabından necat bulup kabrinin cennet bahçesine dönüşmesi için de şefaat edecektir.
Bu arz; her Pazartesi ve Perşembe günü aralıksız sürer.

Bu hal şöyle rivayet edildi;
Müminlerin iki kaşının ortasına bir melek tayin olunmuştur.
O melek daima orada olup sürekli gözetler.
Bir kimse Peygamber Efendimize SALAVAT okudu zaman, onu kayıt eder.
O salavat okuyan kimse vefat ettiği zaman o melek neler olduğunu Resûlullah Efendimize arz eder.Eğer azaplık bir hal var ise; o Salavatların hürmetine o günahları için şefaat eder. O şefaat ile günahları temizlenip kabri cennet bahçesine döner.
Bütün bu manalar icabıdır ki;
Akıllı Mümin; dilinden Salavat, kalbinden muhabbet eksik olmayan kimsedir.
Yüce Hak cümle Ümmet-i Muhammed’i;
Büyüklerin şehadetine
Habibi’nin şefaatine
Ve kendisinin rahmetine eriştirsin (AMİN)

METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.