Gaziantep aşığı Hikmet Sevcan dünyaya açıldı

Gaziantep aşığı Hikmet Sevcan dünyaya açıldı

"Hikmet Sevcan, eğitim hayatına Gaziantep Kozanlı’da İsmet Kaya İlkokulu’nda başladı. İlkokulu Gaziantep’te bitirdi. Çocukluk yıllarında İstanbul’a yerleşen Sevcan, ortaokul ve liseyi İstanbul’da tamamladıktan sonra Kapalı Çarşı’da iş hayatına başladı."

Kabuğuna sığmayan Hikmet Sevcan, inşaat sektörü ile başladığı yolculuğuna otelcilik işleriyle devam etti. Daha sonra turizm işlerine merak salan Sevcan, bilet satma hakkı alarak bütün dünyaya Amerika’da dahil uçak bileti satmaya başladı.

Ticaret hayatını Kapalı Çarşı'da öğrendiğini ifade eden Sevcan, uzun yıllardır ticaret hayatıyla iç içe yaşadı. Türkiye ve Avrupa'nın yanı sıra İstanbul ve Gaziantep’in tanınmış işadamlarından olan Özel Sevgi Hastanesi sahibi Hikmet Sevcan, yeni yatırımlarını ve Özel Sevgi Hastanesi'nin otel olma sürecini memonews dergisi  Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Taşçı'ya dobra dobra anlattı.

Kamuoyunda mafya babası olarak bilinen Sevcan’ın çocuk yaşlarda İstanbul’da başlayan iş hayatı başarı öyküleriyle dolu. Özel Sevgi Hastanesi sahibi Hikmet Sevcan, İstanbul ve Bulgaristan'da yaptığı yatırımlardan, inşaat sektörüne, mobilya üretiminden ihracata ve sosyal sorumluluk projelerine kadar merak edilen tüm soruları yanıtladı. Yeni bir zeytinyağı fabrikası yatırımının da müjdesini veren Sevcan, burada 140 ton kapasiteli zeytinyağı fabrikasının yapılacağını söyledi.     

Hikmet Sevcan hayat hikayesini şu cümlelerle anlattı:

''Hayatımdaki dönüm noktaları Kapalı Çarşı’dan başladı. Benim temelim, buralara gelmem Kapalı Çarşı’da başladı. Kapalı Çarşı’dan başlarken o zaman altın ithalatını da İtalya’dan yaptım. Ben zaman zaman altın, zincir ithal ederek Kapalı Çarşı’nın hemen hemen yüzde 80’ine de zincir satardım. O zaman kar hakkı yüksek değildi ama çok getirdiğim için satardım. Sonra turizm işleriyle uğraştım, Bulgaristan’a geldim. Japonya’dan Kore’den muhtelif karışık televizyon, video teyp, elektronik araba radyoları vs. rövanşta olduğu bi dönemde Bulgaristan’dan ithal ettim. Orada Corocom diye Free Shop 350 mağazaya mal verdim. Sonra Türkiye’ye dönüş yaptım. İstanbul’daki işlerimi genişlettim. Bu arada babam rahmetli oldu. Onun yarım bıraktığı şimdiki hastane olan Sevcan Sevgi Hastanesi’ni babam geleceğin oteli diye bırakmıştı. Orayı otel yaptırdım. Daha sonra bir iki doktorun tavsiyesiyle gel burayı hastane yapalım dediler hastane yaptım. Hastaneden önce unuttuğum bir şey oldu. Antep’e geldim eski vali Muammer Güler, Celal Doğan özellikle de Muammer Güler ‘gel sana şu özel idarenin yerini verelim bir okul yaptır buraya 15-16 derslik’ dedi. Bende ben özel idarenin yerini almam bu hayra geçmez. Babam da bana hacca zamanın olduğu zaman gidersin. Gaziantep’e ‘orta tabakalı bir yere okul yaptır’ dedi. Muammer Güler’de üniversitenin karşısında bir arsa teklif etti. Ben de hiç düşünmeden 32 derslik büyüklükte okul yaptırdım. Her gün 3500 talebe okuyor orada. Babamın isteğini yerine getirdim. Ondan sonra Antep’te hastanenin yanı sıra bir inşaata başladım. Önce bir blokla başladım sonra bankalardan da yardım alarak 10 blok halinde site olarak inşaata başladım. Bu arada İstanbul’da giriştiğim işler oldu mobilya, inşaat vs. Oğlum Amerika’dan döndü. O Bulgaristan’daki inşaatların başında kaldı. Şimdi ben daha çok Türkiye’de kalıyorum, oğlum orada gidip geliyor. İş hayatımız böyle devam ediyor.''

MAFYA BABASI DEĞİL, ÇOCUKLARIMIN BABASIYIM

Kamuoyunda mafya babası olarak bilinen Sevcan, bu soruya iş dünyasında olduğunu ve oturduğu koltuğun iş adamı koltuğu olduğunu söyleyerek cevap verdi.

Yalnızca çocuklarının babası olduğunu ve haksızlık karşısında hep dimdik durduğunu dile getiren Sevcan,''Benim oturduğum makam bir iş adamı makamıdır. Hayatımda hiçbir zaman illegal işler içerisinde bulunmadım. Ben mafya babası olmadım. Yalnızca çocuklarımın babasıyım. Ben ne haram yerim, ne yalan söylerim ne de hakkımı yediririm. Beni herkes tanır kimseye herhangi bir haksızlığım olmaz. Bu tür işler suç işleyip ceza yiyenlerin kötü reklamıdır. Bazı insanlar reklam yapmak ister. Allah'a şükür benim ona ihtiyacım yok. Dışarıda konuşuyorlar ben onları da engelleyemem''dedi.

'DEVLET GAYRİ RESMİ OLAN BİR ADAMA RUHSATLI SİLAH VERİR Mİ'

İşadamı olması sebebiyle ruhsatlı tabancasının bulunduğunu söyleyen Sevcan, "İşadamı olmam sebebiyle güvenlik amaçlı tabancam var ve ruhsatlıdır. Ruhsatı bizzat benim üzerime. Gayri resmi bir insana devlet silah ruhsatı da vermez silah da taşıtmaz. İşadamı olmam dolayısıyla güvenlik amaçlı bulunduruyorum ve devlete kayıtlı tabancamı almak için tüm resmi evraklar da resmi kurumlar tarafından onaylanarak şahsıma teslim edilmiştir" diye konuştu.

'SEVGİ HASTANESİ OTEL OLUYOR'

Gaziantep'te 13 yıldan beri sağlık alanında hizmet veren Özel Sevgi Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Sevcan'ın rahatsızlığından dolayı faaliyetlerini geçici olarak durdurmuştu.  Yeniden sağlığına kavuşan ve kendisini iyi hisseden Sevcan, yurt dışında bir otel firması ile anlaşarak,

Gaziantep Özel Sevgi Hastanesi'nin, tekrar otel olması yönündeki çalışmalarına başladı.

Hikmet Sevcan,''Benim bir otelim vardı. Sonrasında burayı hastane yapmak istedik. Ben uğraşarak hastane ruhsatı aldım. 13 yıl kadar bu hastane ile hizmet verdik. Bu esnada sağlık sorunlarım oldu. Şu anda çok şükür iyiyim.  Yeniden otelcilik işlerime döndüm. İstanbul'da bulunan 2 otelimi tadilat yaparak 5 yıldızlı formata dönüştürüyorum. Yine Gaziantep'te Sevgi Hastanesi olarak bilinen sağlık kurumunu da 5 yıldızlı otele dönüştürüyorum. Bununla ilgi inşaat çalışmaları devam ediyor. İş dünyası içerisinde yatırımlarıma devam ediyorum. Yurt dışı bağlantılı 2 firma ile çalışıyoruz. Yurt dışındaki otel sahipleri ile görüşmelerimiz oldu. Benimde yapılan teklifler hoşuma gitti. Ramada oteli ismi. Bünyelerinde 3 farklı otel varmış. Hangisi ile istersen çalışabilirsin dediler. Bende bu görüşme sırasında çalışmaları bitireyim. Gelip inceleyin ona göre konuşalım dedim''şeklinde konuştu.

'YOKSULA VE İHTİYAÇ SAHİBİNE UZANAN ELİMİZ SAĞLIK OLARAK BİZE GERİ DÖNDÜ'

Geçirdiği sağlık sorunlarını yoksullara uzanan yardım elinin bir karşılığı olarak değerlendiren Sevcan şu ifadelerde bulundu: "Sağlık sorunları yaşadım ve inanıyorum ki yaşadığım sağlık sorunlarını atlatmamın öncelikli sebebi ilahi katta yaptığım yardımlar ve yoksula el uzatmamdandır. Onların hayır duaları ile yeniden sağlığıma kavuştuğumu düşünüyorum. Hikmet Sevcan olarak önceliğim her zaman yoksulun ve yardıma muhtacın yanında yer almak oldu. Yapılan yardımları tek tek dile getirmenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Elimden geldiği kadar bana ulaşan hiçbir eli boş çevirmedim. Bizde baba kültürüdür kapıya gelen el geri çevrilmez. Bunun yanında yine AFAD için olası afet durumlarında önemli yardımlarda bulundum. İlgili bakanlığımız da bu konuda beni teşekkürle onurlandırdı. Oralardaki yardıma muhtaç insanlara ulaşan her yardım bize dua olarak döndü ve bugün o dualar üzerine sağlığımın yerinde olduğunu düşünüyorum. Hepsinden Allah razı olsun."

GAZİANTEP'E FABRİKA MÜJDESİ

Gaziantep'te gelen talepler doğrultusunda yeni bir yatırımın müjdesini veren Hikmet Sevcan, 140 ton kapasiteli zeytinyağı fabrikasının ruhsat alma aşamasında olduğunu söyledi.

Sevcan,'' Şu anda bir zeytinyağı fabrikası yatırımı yaptık. Kendi köyümün o civarlarda bu tesisi kuracağız. Vatandaşlarımızın talebi doğrultusunda bu çalışmayı yaptık. Köylerde yaşayan tanıdıklarım böyle bir ihtiyaçları olduğunu söylediler. Ben de İtalyan modeli bir makine ile bir fabrika ile anlaştım. Makinaları temin ettik. Ruhsatları bekliyoruz. Ruhsat işlemleri bittikten sonra hizmete açacağız. Fabrikamızda 2 makine ile hizmet vereceğiz. Günlük 140 ton kapasiteli bir tesis olacak. Biz zeytinyağı çıkarma işine odaklandık. Gece- gündüz çalışarak önemli bir yatırım yapacağız''diye konuştu.

İNSANİ DEĞERLERE ÖNEM VERİRİM

Hikmet Sevcan, hak ve adaletin yanı sıra insani değerlere önem verdiğini ve sosyal projelerin içerisinde bulunmaktan mutlu olduğunu söyledi.

Sevcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ben Türk'üm. Türkiye'yi ve Gaziantep'i çok seviyorum. Daha önce 32 derslikli bir okul yaptırdık. Gayet eğitim kalitesi yüksek bir okul oldu. Sağlığım çok iyi 63 kiloya düşmüştüm. Şu an da kilom yerinde. Doktor kontrolünde sağlığıma kavuştum. Kendimi gayet iyi hissediyorum. İstanbul'da 2 fabrikam var. Burada da çalışmalarımız devam ediyor. 2 bin metrekare kapalı alanda mobilya, koltuk,kanepe ve yatak üretimi yapıyoruz. Daha çok ihracat yapıyoruz. Yurt dışındaki ülkelere bu ürünleri gönderiyoruz. Bugaristan'da bir inşaat yatırımım var. Oğlum başında duruyor ancak bende kontrol ediyorum. Birçok yerde yatırımlarımız devam ediyor. Hep mafya babası olarak anılıyorum. Bu durumda beni rahatsız ediyor. Ticari hayatım ve yatırımlarım ile anılmak istiyorum. İnsani yatırımlara daha fazla önem veriyorum. Devletim ve vatanıma bağlıyım. Bundan sonra daha çok proje ve yatırımlarımız olacak. ''

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.