VATİKAN’DA MİSYONERLERE DERS VEREN İLAHİYATÇI

İlahiyatçı profesör bozuntusu Mustafa Öztürk’ün, Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamber Efendimize saldırısı, toplumun gözünü biraz açtı.
En azından her ilahiyatçının ilahiyatçı olmadığını hatta bunlar arasında bol miktarda Vatikan ajanı bulunduğuna fark etti.
Profesör, din âlimi, hoca, İlahiyatçı gibi cafcaflı sıfatlar alan Vatikan ajanlarının; din-i İslam’ı yıkmak ve kendi kitaplarına yaptıkları gibi Kuran-ı Kerim’i bozmak için nasıl uğraştığına bir örnektir Mustafa Öztürk olayı.
Vatikan dışarıdan, cahil ve satılık çakma din adamlarının içeriden yıkmak istedikleri tek bir yapı var, o da Ehl-i Sünnettir.
Ehl-i sünnet Vel cemaat, iç ve dış hainlerin saldırılarına karşı yıllardır akıncı görevi üstlendi. Onların her ataklarını ve her saldırısını Yüce Allah’ın desteği ile savuşturdu. Kıyamete kadar da savuşturmaya devam edecektir.
Sünnet, Resûlullah’ın bildirdiği yoldur. Cemaat da Eshab-ı kiramdır. Sünnet ve cemaat ehli yani Ehl-i sünnet vel-cemaat, Resûlullah’ın (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)ve Eshab-ı kiramın gittikleri, itikattaki tek doğru yol demektir. 
Bu yolun mücahitleri son ana kadar canları pahasına dinini ve kitabını savunacaktır.
Dinin ve kitabın koruyucu YÜCE ALLAH, savunucuları Müminlerdir.
Vatikan ve masonların göz diktiği en önemli kuruluşlardan birisi Diyanet İşleri ve İlahiyat fakülteleridir.
Ehl-i Sünnet olan Türk toplumunun dini ve itikadı, işte buralara yerleştiren Vatikan Misyonerleri eliyle bozulmaya çalışıldı. Yıllardır bu hainlik sürüp gitti.
Karşınızdakileri çok hafife almayın.
Emin olun 10 yıl sonrasının planlamasını yapıp, kimin Diyanet İşleri Başkanı. Kimin İlahiyat Fakültesi dekanı ve hatta hangi kanalda kim dini bozma işini yapacak planlamışlar.
Her kanala ayrı bir bozguncu tayin etmişler.
Maaşa bağladıkları bu bozguncular; dinini değil kafa, karıştıracak konuları anlatıp toplumun din anlayışını bombaladı.
Bir büyük projeyi de ben ortaya çıkarmıştım.
Aranızda hatırlayanlar vardır;
2018 yılında bir yazı yazmıştım.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun damadı o tarihte Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisiydi.
Vatikan büyükelçisi olan Prof. Dr. Mehmet Paçacı, (Dikkat edin o da profesör. Neyin profesörü olduğu yazının içerisinde var. o da İlahiyat mezunu.) kısa sürede parlatılıp piyasaya sürüldü.
Mehmet Paçacı ardından Şıp diye Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Dış İlişkiler Genel Müdürü oluverdi.
Diyanet ve İlahiyat tamam olunca bir eksik kaldı, o da Vatikan.
O eksiği Vatikan Büyükelçisi yapılarak tamamlandı.
Dönüşünde Diyanet İşleri Başkanı olacaktı ki, bu fakire yakalandı.
Aşağıdaki yazı ile ipliğini pazara çıkardım.
Paçacı’nın Vatikan’da Müslüman ülkelerde Hıristiyanlık için çalışacak olan Misyonerlere, Müslümanları nasıl yaklaşılır dersleri verdiğini ortaya çıkardım.
Bizim Paçacı, Vatikan’da Misyonerlerin hocasıymış meğer.
Yazım o tarihte büyük olay oldu.
Cumhurbaşkanı’nın önüne kondu.
Paçacı Büyükelçilik görevinden alındı.
Deşifre ettiğim için Diyanet İşleri Başkanlığı görevi de elinden uçup gitti.
Sessizce ortadan kayboldu.
Demem o ki; Bu devirde hepimiz özellikle Ehl-i sünnet 24 saat uyanık olmalıyız.
Gözümüz uyusa kalbimiz uyanık kalmalı.


İŞTE O YAZIMIZ

http://habervitrini.com/bay-temelin-vatikanli-damadi/937306

Önceki ve Sonraki Yazılar