MASKELİ NAMAZ!

Diyanet ekibinin Beştepe’deki kendilerine özel kıldıkları Cuma Namazı herkesi hayretler içerisinde bıraktı..
Salgın hastalıklarda Cuma Namazı zaten dinen kılınmaz.
Bunu da en iyi Diyanet bilir.
Bildiği içindir ki Cuma namazlarını yasakladı.
Peki o zaman bu namaz neyin nesi?
Belli ki Diyanet bu namaz ile Cumhurbaşkanından habersiz bir yerlere mesaj verdi.
Diyanet bu mesajı kime ve niçin verdi?
Sen, “Millet girmesin” diye camileri kitle, sonra Külliye'nin camisini aç ve ekibinle Cuma Namazı kıl.
Namaz kılanlar arasında Erdoğan'ın ekibinden kimse gözüme çarpmadı.
Belli ki Diyanet ekibi kılmış.
Allah size akıl ve fikir versin.
Namaz kılanlara dikkat ettim.
Hepsinin yüzünde maske var.
Yav Allah’dan korkun!..
Namaz Allah’ın huzurunda durmaktır.
Yüce Hakkın huzurunda; Allah’ın halk ettiği virüs korkusuyla maskeyle durmak da neyin nesi?
Önünde kimse yok, arkanda kimse yok, sağında ve solunda kimse yok. (mesafe korunmuş)
O halde maskeyle namaz kılmaya ne için ihtiyaç duydunuz?
O huzura maskeyle varmaktan hiç mi utanmadınız?
Yüce Huzurda, Allahü teala’dan çok onun yarattığı virüsten korktuğunuzu göstermenin ne büyük bir edepsizlik olduğunu bilmez misiniz?

Sizin niyetiniz namaz kılmak mı, yoksa görüntü vermek mi?
Ankara'da bu kadar cami varken, böyle bir iş için Beştepe Camisini seçmeniz, çok açık bir mesajdır.
Cumhurbaşkanından habersiz bu işi yapmanız ise, Tayyip Bey'in itibarına suikasttır.

Kusura bakmasınlar.
Şu kriz ortamında yapılan bu itibar suikastinden buram buram FETÖ kokusu geliyor.
Bu iş şekil itibarıyla, tipik bir FETÖ operasyonuna benziyor.

Bu bakımdan bu namazın devlet tarafından sıkı bir şekilde sorgulanması lazımdır.
Bu fikir kimden çıktı, bu namaz ile milleti Külliyeye düşman ettirmekle ne amaçlandı?
Bu çirkin işte FETÖ'nün parmağı var mı?
İşte devlet buna mutlaka bakmalıdır.
FETÖ virüsü Korona virüsünden çok daha tehlikelidir.
Ben Tayyip Bey'in ekibinin yerinde olsam, O camiyi hemen dezenfekte ederdim.
Rabbim virüs sayesinde kalplerdeki maskeleri, yüzlere çıkardı.
Böylece herkesin gerçek hali ortaya çıktı.

Bugün camilerde her şeyi layıkıyla yapsaydık zaten başımıza bu musibet gelmezdi.
Başta o camilerin sorumluları olmak üzere; cemaati olan bizler de pek çok hata ve kusur işledik.
İşte o kusurlarımızın karşılığı olarak da Yüce Hak; camilerin kapısın suratımıza çarptı.
Çarpmakla kalmadı, girmememiz için kapısını da sıkı sıkıya kilitletti.

Sadece Türkiye’de değil bütün İslam ülkelerinde olan budur.
Ümmet-i Muhammed, maalesef camilerden kovulmuştur.
İşte olanı böyle görürsek, en azından tövbe eder af dileriz.
Her Mümin olup bitenin sorumlusu kendini bilip tövbe edip af dilerse, emin olun sadece yüzümüze çarpılan cami kapılar değil daha pek çok kapı açılır.
Rabbım; cümle Ümmet-i Muhammed’in aklını başına getirtsin.
Herkes virüs musibetinden ders çıkartıp, Allah’ın ipine sıkı sıkıya sarılsın.
Rabbım bizleri; “Dindar” maskesiyle değil, Salih Kul boynu büküklüğü ve edebiyle Yüce Huzurunda bulundursun.

Önceki ve Sonraki Yazılar